tag:blogger.com,1999:blog-68407865353419419162023-11-16T15:39:52.386+02:00Café AnneYazaranneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.comBlogger41125tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-20843871782540792772012-09-15T11:41:00.002+03:002012-09-15T11:44:34.305+03:00Yeniden Sevgiyle<br />
<span id="goog_1286478353"></span><span id="goog_1286478354"></span><br />
Yazmak bir iç döküştür aslında. Bir tür rahatlama, bir ruh temizleme biçimi. Beyninin içinden sayfaya dökülen kelimeler. Senin kelimelerin- seni özgür kılan ve iç huzuruna ulaştıran- İçinde ki iyiyi ya da kötüyü dışarı taşıyan. Kelimelerinin içinden çıkıp yer buluşu akacak kanın damarda durmaması gibidir . Öylece geliverir içinden. Akar akar da yolunu bulur yeniden. Yerini bulursun yeniden.<br />
<br />
İçindeki kelimeler çıkmak isterse açığa, dökülmek isterse yeniden yazıya kimse engel olamaz sembole ya da sese dönüşmelerine. Artık senin kelimelerin başkalarının da kelimeleri oluverir. Tıpkı başkalarının kelimelerinin senin kelimelerin oluverdiği gibi.<br />
<br />
Söz ağızdan çıktığı gibi durmaz her zaman. İncitir bazen, bazen de sevindirir ansızın. Bir tür kendini ifade ediş, hayata karşı duruşunu anlatabilme biçimindir kelimelerin. Bir başkasını yerme ya da övmenin ötesine geçebilen bir bakış açısının ürünü olabildiği sürece özgürdür kelimelerin.<br />
Kimi kelimeleri sadece birini birine anlatmak için seçer üstelik kendini bile anlayamamışken daha.<br />
<br />
Kelimeler senindir. Onları kuruş, kullanış, biraraya getiriş ya da hangi amaç için kullanacağını seçmekte senin işindir. Kelimeler sıradan değildir. Aslında senin dünyada varoluş biçimindir.<br />
<br />
Bir kelimeye<br />
Bin anlam yüklediğim zaman<br />
Sana sesleneceğim<br />
Özdemir ASAF<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-54122143904664100312011-12-31T16:43:00.004+02:002012-02-08T23:51:30.494+02:00Happy New Year !<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisN6A5oAvYcF_EjD7pYhgRXXN5Rh2SNaZE8HiY06THVUYfRH8zbFsE9Uqn9gzTtaOkcYMJwtMLEfdVaQi64Zz6ut0Fnt2P8QLpVN2jr8W6LaSFe_kxDK9azGHF74UB7rWp5a8hZSs7IBjC/s1600/IMG_3102.JPG" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 239px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisN6A5oAvYcF_EjD7pYhgRXXN5Rh2SNaZE8HiY06THVUYfRH8zbFsE9Uqn9gzTtaOkcYMJwtMLEfdVaQi64Zz6ut0Fnt2P8QLpVN2jr8W6LaSFe_kxDK9azGHF74UB7rWp5a8hZSs7IBjC/s320/IMG_3102.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5692303727614181746" /></a><br /><br />Günler geçiyor. Üstelik biz hiç farketmeden hızla, koşarcasına. O koşuşturma içinde akıp giden anların toplamı işte hayatımız. Oysa tutamadığımız, ertelediğimiz, kendi hayatımız. Geçmişimiz ya da geleceğimiz hiç biri şu anımız kadar değerli değil. Geçmişin şu anını güzelleştiremiyor, seni mutlu kılamıyorsa üşümekte haklısın ;) Ama kimsesiz bir hüzne terkedeceğine kendini, karanlığın içinden tecrübelerin ve varoluşunla çıkman daha iyi değil mi?<br /><br />Yeni gelen yıldan yeni dileklerde bulunmak iyi güzelde o dilekleri gerçekleştirme gücünün aslında -her zaman diliminde- senin ellerinde olabildiğini farkedebilmek o kadar güç mü? Bu yıl ve bundan sonra ki yıllarımız daha güzel geçsin, farkındalığımızın bizi üzmeyip mutlu kıldığı zamanlara açalım yolumuzu. Hayatımızı başkalarının eline teslim etmeyip kendi avuçlarımızın içine alalım. Ne başkasının hayatının yol kesicisi ne de kendi hayatımızın kör edicisi olmayalım. Sağlık, başarı, mutluluk, sevgi ve barış kapımızın önünden eksik olmasın. Nice sevgi dolu yıllara blog dostlarım..anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-89475176913488460192011-08-01T23:45:00.015+03:002012-02-08T23:55:04.328+02:00Memeye Elveda HikayemizEmzirme konusunda aklimda ki yaş varsa yoksa 2 idi. Ben ne bileyim meğerse öyle olmuyormuş o işler. Meme de meme bir tutturdu benim kız. Bebekken bu kadar emmiyordu desem yeri birakmiyor peşimi;)) Serde psikoloji egitimimiz var ya öyle tiksindirme filan olmasın, reddetme olmasın, kızın gelecekte ki iliskilerini etkilemeyelim filan derken baktım iki yaşı alan Üsküdar'ı gecmiş. Son gittiğim Dr'un 2,5 en iyidir demesiyle de benim gard iyice aşağıya düştü tabi. "Ee 2 yıl 3 ay oldu 2,5 sayamaz miyiz bunu Dr Hanım? derken buldum kendimi. Kadin sırıttı " Hadi sayalım bari" dedi ama o 2,5 giriverdi bi kere benim gereksiz bilgi dolu bilinçaltı gölümün derin sulari içine. Bir yanim artik yeter dayanamiyorsun diyor bir yanim hadi şunun şurasinda 2,5 a ne kaldi? İyi de abicim 18 Ay a ulastiginda da ha gayret 2'ye 6 aycik kaldı diyen de bendim. Üstüne bir de seninki hastalanip ağzına lokma yerine meme alma kısmını iyice harekete geçirince. Hoş geldin 2,5 olduk.<br />Tamam dedim, kendi kendime söz verdim. "bana bak anneyazar " dedim" bu 2,5 işi 3'e dönerse külahları değişiriz" hayır yani kendimi tanıyorum dönebilir zira sözüne değer verdigim bir kaç arkadaşım Nurturia'nin tekin olmayan sularında " benim cocuğum istediği kadar emer. Emmeyi ne zaman bırakacağını kendi belirler" diyor. Bana da doğru bir yaklaşım olarak geliyor bu durum. Ama bir yandan da acı çekiyorum arkadaş bildigin acıyor benimkiler. Hala mi diyorlar yemin ederim hala diyorum gülüyorlar:) Bunlarin da dışında korkuyorum arkadaş. Şimdiye kadar hep memeyle uyumuş. Arada uyanıp meme de meme diye viyaklamiş nasıl olacak bu işler? Bu işler çetin isler:p<br /><br />Neyse efendim ben böyle debelenirken geldi çattı 2,5 zamanı. Kendisi gelmeden iki hafta önceden ben büyüme ve buna bagli olarak sütün tadinda bozulma olabileceği üzerine bir masalı sürekli anlattım canim kizima. Zaman yaklaşıyordu ve biz "By By meme den gelen süt yasasın inekten gelen süt" demeliydik gibi bir masal işte;)) Ve sonuç olarak mecburiyetin gözü kör olsun ki -Tükürdüğümü yaladım çünkü bir sey sürmeden azaltma yöntemi asla bizde bir işe yaramamıştı, sirke mirke de kar etmemisti. İçim kan ağlayarak şu sabır taşı denen mereti alıp aziciktan da az sürdüm. Artık masalın mi etkisidir tasın mi etkisidir. Şöyle bi bakıp " evet anne bozulmuş bu süt" dedi. Tabi bu kadar kansiz olmadı;) gündüz kolay geçti gece renkliydi ama beklediğimden cok cok daha iyiydi diyebilirim. Her istediğinde bir masal bulduk. Neyse kiannesi gibi masal delisi de bu işi de böyle kotardık.<br /><br />Bugün memeyi birakali tam 7 gün oluyor. İki hafta arar dediler. Dun gece cok ufak bir kriz atlattık. Şu önümüzde ki 7 günde bu ufak krizler de<br /><br />tam olarak hayatımızdan çıksın diye dua ediyoruz. Bizde ki son durum budur anacim;)anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com14tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-41510135609300679822011-07-22T10:05:00.000+03:002011-07-22T11:16:14.585+03:00Annelik Lunaparkı<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjuSAyK3cZEZzqJRP6R6Ntz5V-WsCO74ELcjI6mQu5DG4vys_nqJUCUDXafodPOKhi_7lEqnYTouDEiiEGpgmDZVQFkZUQBoRA5a0rtjnlNwhyidcISSrD9JZfTIpFAEN64-eQGKBpQEQ4t/s1600/lunapark-balerinini.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 217px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjuSAyK3cZEZzqJRP6R6Ntz5V-WsCO74ELcjI6mQu5DG4vys_nqJUCUDXafodPOKhi_7lEqnYTouDEiiEGpgmDZVQFkZUQBoRA5a0rtjnlNwhyidcISSrD9JZfTIpFAEN64-eQGKBpQEQ4t/s320/lunapark-balerinini.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5632087371912633730" /></a><div>Ha haha haa bunalımda olduğum bir dönem taslak olarak yazmışım bu satırları yayınlayayım bari dedim:)) Ciddiye alınmaması tercihimdir:)) Gerçekten ilk 15 ay zormuş be ya:))) Geçecek geçecek emin olun geçiyor:)))</div><div><br /></div><div>Anne olmanın dayanılmaz ağırlığı bazen insanın üzerine olduğu gibi çöküyor. Hiç bir zaman en iyisi olamayacağınız işlerden biri gibi annelik. Yemeğini zamanında versen, uykusunu kaçırırısın, uykusunu denk getirsen, babasını görmesini kaçırırsın, babasını yakalasan, banyosunu kaçırırsın, banyosunu halletsen, aktivitesini kaçırırsın, hepsini denk getirsen kendini kaçırırsın.</div><div>Seninle ilgili olsun olmasın başına gelen her kötü şeyde kendine pay çıkaracak bir şey bulmakta hiç de zorlanmayacağın bir mecradasın artık. Hoşgeldin. Burası annelik dünyası. Burada dünyanın hiç bir yerinde karşılaşamayacağın kadar adrenalin zorlayıcı aletler var. Dünyanın en müthiş lunaparkına hoşgeldin:) Evrenin en korkutucu korku tüneli de burada, en mutluluk verici oyuncağı da. </div><div><br /></div><div>Hadi durma zıpla oyun başladı! Evet zıpla şimdi mutfaktasın hadi dünyanın en leziz anne yemeğini hazırla ne makarna mı? ne yani sadece makarnamı yapacaksın? Hayır hayır olmaz ona sebzeler eklemelisin vitaminli bir makarna olmalı. Hayır sadece brokoli,kabak ve yeşil fasulyenin yeterli geleceğini düşünmüyorsun değil mi? Evet evet o cevizi de ekle , biraz da kaşar tüh keşke içine yeşil mercimek, kuşkonmaz bir şey daha ekleseydin oldu mu şimdi bu böyle? Tamam neyse neyse koş bak ağlama sesi geliyor çabuk yetiş bak hala buradasın be kadın hızlı hızlı. Hadi getir yemek yesin. Hadi hadi daha hızlı daha hızlı. Neee yemiyor mu ? seni beceriksiz, ne biçim annesin onu yedirmenin yollarını bulmalısın. Oyun bul, bir şey bul, olmadı amuda kalk. Aferin bak iyi buldun, o baloncuklar iyi fikir! Sanki yedi gibi ama du bakayım.. ı ıh sadece makarnasını yemiş sebzeler olduğu gibi duruyor. Beceriksiz kadın tuu.. </div><div><br /></div><div>Geç sırada ki aktivite ne aktivitemiz aktivite mi? Nasıl yani bu kadın gelmiş 33 üne ne aktivitesi yapacak -beceremez bu beceremez - aa çocuğu güldürmeyi başardı hayret! Hıhh hiç de beklemezsin meymenetsiz kadından. Ooo ilgisi dağıldı işte çocuğun ben demiştim bu beceremez diye ne mandalları verdi çocuğun eline şimdi bir kaza çıkacak, bak bak bak ben demedim mi çocuk elini sıkıştırdı sıkıştıracak. Hah ağlıyo işte oldu olan. Eee yok parmağını sıkıştırmamış haaa anladım altına yaptı bu. Koş yıka be kadın, temizle şu çocuğun altını. Emzirme saatiiii yetişen alıyorrrr. </div><div><br /></div><div>Vay çocuk ne de güzel bakıyor kadına. Oyunu kazanacağına inandıracak neredeyse, dur heveslensin biraz daha gariban. Meyve saatini unutsun da görsün gününü. Ve zil çaldı öğle uykusuna çok az kaldı ve hala meyvesini yedirmediniz ne düşünüyorsunuz. Ooo aksiliğe bak bir de buzdolabında unutmuşsunuz meyveleri. Bulun bi yolunu ısıtın çabuk ısıtın . Hahh ısındı mı yemiyor bu çocuk meyveyi neden acaba kesin uykusu geldi. Tabi tabi canım uyku saati dayarsan meyveyi işte böyle olur süper beceriksiz kadın ayol. Sabah yumurta, peynir yedirmeyi de başaramadı zaten. Ayy bi ısırık aldı bıraktı görüyor musun bak yemiyor işte,ısrar etme. Israr etmek yasak unuttun mu? Götür de uyut yavruyu kadın. Kaç saat sürdü bunu uyutmak böyle kendi kendine uyumayı da öğretemedin.:( Neee bu saate kadar memende miydi yani. Hala mı emerek uyuyor bu velet çocuğun psikolojisini bozacaksın farkında değil misin? </div><div><br /></div><div>A bu niye bu kadar az uyudu cevizli yoğurdunu hazırlamışmıydın? Hayret aferin hadi yedir bakalım ne önce oynayacak mısınız yedir sonra oynatırsın. Çocuğu oyundan almayı beceremiyorsun de mi kadın, beceriksiz kadın, yuh sana. Yemez bu çocuk bu yoğurdu da yemez. Azıları çıktığından değil sen yemek yedirmeyi bilemedeiğinden yemiyor. Yapmayın allaşkına mı yapmayın mı dedin bana beceriksiz sen de . </div><div><br /></div><div>Bu lunaparkta iyi eğlenceler dileriz size:P :)))</div><div><br /></div><div><br /></div>anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com12tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-65503321043898161662011-07-13T13:00:00.001+03:002012-02-09T00:09:56.852+02:00Annelik Statüsü<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOgBbvzosZBJUQOf1cBpwiaTiLS4VL9q-smDrqIFonXYFQXv0Wj4IcMUKTI9nP1iC_cwAj-4CaLZHx-sUemlNgPerq57X-AxUOgv4FFAPSVEgZgEBn3-BK1wLTc51NJFgZ0PkuxtGAl8Gj/s1600/anneler-gunu01.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 297px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOgBbvzosZBJUQOf1cBpwiaTiLS4VL9q-smDrqIFonXYFQXv0Wj4IcMUKTI9nP1iC_cwAj-4CaLZHx-sUemlNgPerq57X-AxUOgv4FFAPSVEgZgEBn3-BK1wLTc51NJFgZ0PkuxtGAl8Gj/s320/anneler-gunu01.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5628764504402573570" /></a><div><div style="text-align: left;"><br /></div><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOgBbvzosZBJUQOf1cBpwiaTiLS4VL9q-smDrqIFonXYFQXv0Wj4IcMUKTI9nP1iC_cwAj-4CaLZHx-sUemlNgPerq57X-AxUOgv4FFAPSVEgZgEBn3-BK1wLTc51NJFgZ0PkuxtGAl8Gj/s1600/anneler-gunu01.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}">Anne olmak insanın statülerine bir halka daha ekliyor ya hani. Yalan öyle olmakla kalmıyor. Kadını hem toplum için de hem de kendi içinde tamamen başka bir boyuta taşıyor. En azından kendi adıma şimdiye kadar sahip olduğum hiç bir statüm; ister verilmiş ( cinsiyetim, yaşım,v.b.), ister kazanılmış (mesleğim, üniversite mezunu olmam, v.b.) olsun beni benden bu derece alıp bir başka yere taşımamıştı diyebilirim:) O nasıl bir şeydir ki bu kadar sarsıcı bir statü olsun. İnsanı bu kadar bir yerden başka bir yere taşısın.</a></span></div><div><div style="text-align: left;"><br /></div><div>Bir kere hayatta hiç bir statüm bu denli dengemi sarsmadı. Hem en büyük keyif hem en büyük sorumluluğu bu denli üzerime yüklemedi:) Ne olacak işimi sevmesem istifa eder, uğraşır, didinir yeni bir iş bulurum ya da bir sınavı mı kazanamadım ne olacak başka birine girerim ya da daha çok çalışır kazanırım. Ama annelik öyle değil ki. Bir yanlış mı yaptın, yaptığın yanlışın küçücük bir ruh üzerinde açabileceği yaraları hesap edeceksin, bir şeyler yolunda mı gitmedi anne olarak derhal el koyacak durumla ilgili önlemlerini alacaksın. Mutlu mu mutsuz mu, hastalandı mı, emmedi mi , uzun süre mi emdi, yanında mı yatırdın, ayrı odaya erken mi aldın, doğru kreşi mi bulamadın, onu mu yaptın bunu mu yaptın, fazla mı korudun, az mı korudun, çok mu sosyal, az mı sosyal, yanlış mı yaptın ,doğru mu yaptın kendini paralayabildiğin kadar paralayacaksın. Ya tamam işini gücünü yaparken de bunlara dikkat edeceksin ama işi gücü bırakıp eyvallah benden bu kadar diyebilme özgürlüğüne sahipsin nihayetinde. Oysa bizim ki türde annelik de buna yer yok. Bizimki sürekli bir kendini didikleme hali .Bir insan yetiştirdiğinin bilincinde olmak ne fena bir şeymiş arkadaş:) Ve tabi tüm bunlara ek olarak insanların hakkında en çok bilmişlik tasladığı, ahkam kestiği statü olması da cabası:)</div><div><br /></div><div>Her şeyin ve hiç bir şeyin farkında olmamak. Hayat ellerinden hızla akıp geçerken, o bu hızla büyüyüp sen aynı hızla yaşlanırken bir şeylerin tadını çıkartarak yaşamak. Sevmek ve sevilmenin tadına vararak gülümsemek, sadece sırtüstü uzanıp gökyüzünün sonsuz duru mavisinin insan üzerinde bıraktığı o tarifsiz duyguya benzer annelik duygularını yaşamak. Ne bileyim beraber kovalamaca oynamak, zıplamak, saklanbaçın keyfine varmak varken araya illa sokacaksın yok tuvalet eğitimi, yok uyku eğitimi, yok uygun kreş, yok milletin karışmaları yok o yok bu. Bilmem bilemem olmasa olmaz olsa olmaz. </div><div><br /></div><div>Toplumda ki varoluşumuzu belirleyen şu statülerimiz. Yerimizi sağlamlaştıran, bizi bizden alan statülerimiz içinde en bi garip olanı meğerse annelikmiş. Gördüm ki kadınların bir çoğu anne olunca şaşırıyor:) Hele ilk çocukta ilk yıl tamamen komedi:)) Kendini bu durumdan sıyıranlar var ama onlarında her cümlesinden bir kendini ispat hali akıyor malesef. "aa benim ki harikadır. Hiç de o kadar zor değilmiş bu iş." Ha ha canım oldu:P </div><div><br /></div><div>Ha belki babalıkta öyledir yani şaşırmıyordur babalar ama babaların bir çoğu bu değişimle başka bir boyuta geçiyorlar sanki. Kendilerine ve eşlerine eklenen bu yeni statü kafalarını az biraz karıştırıyor gibi gibi. Artık sevgilisi, kendi çocuğunun annesi olmuş, anne olmuş arkadaş hayda!:) Söz konusu erkek cinsiyse gerçekten de onlar için oldukça kafa karıştırıcı bir şey olsa gerek. Anlamaları algılamaları ne kadar zaman alıyordur kim bilir :) Bu durumda kadın olarak yine iş sana düşüyor. off ki off toplumda ki eşlik statüne de toz kondurmamakta fayda var tabi:) </div><div><br /></div><div>Velhasıl arkadaş anne olmak öyle her babayiğitin harcı değil. Özellikle okumuş, etmiş, eğitim, v.s. gibi konuları hayatın boyunca önemsemiş bir hatunsan bu yoğurdu yemeden önce bir kere daha düşünmeni tavsiye ederim. </div></div></div>anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-75159304486492471352011-06-16T22:19:00.004+03:002011-06-16T22:26:33.327+03:00Neden Diyet Değil de Sağlıklı Beslenme?<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjPsGW46BlziJdBHgYrzV3mjEVKfWHXElY-FD8V5YoHy6-7S33xVLfgPvk6GQyQaTM9EW0k9-C8ELfVYnHRkF9A5gr_-88UppXJ7BHeHyP8yFGt30WlZ4HisOdd2PpkgFDOyMkyXYfKeH4R/s1600/formda.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 214px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjPsGW46BlziJdBHgYrzV3mjEVKfWHXElY-FD8V5YoHy6-7S33xVLfgPvk6GQyQaTM9EW0k9-C8ELfVYnHRkF9A5gr_-88UppXJ7BHeHyP8yFGt30WlZ4HisOdd2PpkgFDOyMkyXYfKeH4R/s320/formda.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5618901226197685154" /></a><br /><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;font-size:12px;"><div style="text-align: justify;-webkit-user-select: text; "><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;-webkit-user-select: text; "><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> Son günlerde hayatımıza girdiği ve hepimizi olumlu bir çatı altında toplamayı başarıp bize daha rahat ve mutlu ebeveynlik yolları açan çok sevgili anne- baba- bebek sitemiz </span><a href="http://www.nurturia.com.tr/"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Nurturia'</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">da yöneticisi olduğum </span><a href="http://www.nurturia.com.tr/groups/750cb527-c22d-4f40-9e6e-9d21016b8f23/1/dogum-sonrasi-kilo-verme"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">grup</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">larda özellikle üzerinde durduğumuz bir şey var. Bunu blog alemi ile de paylaşmak istedim. Diyet değil sağlıklı beslenme. Peki ama neden? Neden gruplarımız da diyet kelimesini değil de sağlıklı beslenme, sağlıklı yaşam ifadelerini kullanmayı tercih ediyoruz? Biz artık arkadaşlarımızla birlikte girdiğimiz yolda sağlıklı beslenme ifadesini tercih ediyoruz. çünkü:<br /></span></div><div style="-webkit-user-select: text; "><div style="-webkit-user-select: text; "> </div><div style="text-align: justify;-webkit-user-select: text; "><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;-webkit-user-select: text; "><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> Özellikle de bizim gibi ömrünün belirli bir kısmı kilo alıp verme macerası ile geçmiş olupta 30 lu yaşlarını yaşayanlar sanırım artık iyice anladı ki sağlıklı beslenmeyi bir yaşam felsefesi haline getirmek gerekiyor. Aslında gerçekten de diyet denilen şeye ihtiyaç yok eğer ağzına götürmek üzere olduğun şeye bakar ve kendine "bu benim için ne kadar sağlıklı, vücudumdan içeri girecek olan bu besin bana sağlık getirecek mi?" sorusunu sorarsan her şey yolunu buluyor zaten. Hele de diyet yapıyorum adı altında eziyet çekilmesine hepten karşıyım onu belirteyim. Önemli olan sağlığına faydası olabileceğini düşündüğün bir şeyi ölçülü yani dengeli tüketebilmek. Her gün vücuduna kendini yormayacak, mutlu edecek belirli bir aktiviteyi yaptırmak. Tüm bunları yaparken ruh sağlığını da beslemek. Sağlığın ve mutluluğun için nefes alabilmeyi başarıp. Etrafına da ışık olabilmek. Bağışlayıcı olmayı becerebilmek. Önyargılarından( ister kişisel, ister ideolojik, ister annesel) uzaklaşıp insanları ve kendini acımasızca yargılamayı bitirebilmek. Empati yeteneğini kendine ve başkalarına zarar vermeyecek şekilde geliştirip o düzeyde tutabilmek. Kendini zorlamayacak ve üzmeyecek vericiliklerde bulunmak, beklentilerini azaltmak. Kendini ve dünyayı sevmek. Kendin ve dünya için bir şeyler yaptıkça bunu farkedip kendini aferinle ödüllendirmek. Çocuklarının ve eşinin ışığı, yol açanı olduğunu unutmamak. Yenildiğinde yeni yollar olduğunu ve deneyebilecek yetenekte olduğunu farkedebilmek. Yani velhasıl kendinin farkında olmak ve kendini hiç unutmamak. Kendini dinlemeye başladın mı gerçekten aç olanın beynin mi miden mi olduğunun bilincine de varabiliyor olduğunu anlamak.</span></div></div><div style="-webkit-user-select: text; "> </div><div style="text-align: justify;-webkit-user-select: text; "><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;-webkit-user-select: text; "><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> Gerçekten kilo aldığınız dönemde ki hayatınızı gözlemlemeniz neyi yanlış yaptığınızı anlamanız için yeterlidir. Bir oturuşta yarım kavanoz nutella bitirebilen birinin hayatına sağlıklı beslenme anlayışını sokabilmesi için derinden hareket edip vücuduna hissettirmeden yararlı besinleri önceliğe almayı öğretmesi gerekir. Her gün yenen halley, tadelleyi sıfırlamanız bile kilo verebilmeniz için yeterlidir aslında. Siz bir de bunun üzerine sağlıklı besinleri öğünlerinize eklerseniz. Her gün sebzenizi, meyvenizi yemeyi,yeterli protein alımınızı gerçekleştirmeyi, yoğurdunuzu tüketmeyi ihmal etmezseniz yanı sıra vücudunuzu zinde tutacak 2-3 aktiviteyi, yürüyüşü, dansı hayatınıza eklerseniz o zaman bu işi sonsuza kadar gömüp rafa kaldırmışsınız demektir.</span></div></span>anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-75253031182795472182011-04-24T03:46:00.012+03:002011-06-07T15:40:38.779+03:00Mutlu Tuvalet Eğitimi :)<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6vqZ22kvfLK8APStfORs3nPkRV3SF8NGmvvjCdWd-jNSlTWq1WbIiRmgtHn_kMvgaChZ8KbwA-oFZw0AB66WxEyifj6HFNoSnKy1vIXUO_O83YcWFmnprioMPxKxe3VnQsq_AfaRl4sjr/s1600/cocuk22.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 242px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6vqZ22kvfLK8APStfORs3nPkRV3SF8NGmvvjCdWd-jNSlTWq1WbIiRmgtHn_kMvgaChZ8KbwA-oFZw0AB66WxEyifj6HFNoSnKy1vIXUO_O83YcWFmnprioMPxKxe3VnQsq_AfaRl4sjr/s320/cocuk22.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5615070526621464578" /><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;font-size:medium;"></span></a><div style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6vqZ22kvfLK8APStfORs3nPkRV3SF8NGmvvjCdWd-jNSlTWq1WbIiRmgtHn_kMvgaChZ8KbwA-oFZw0AB66WxEyifj6HFNoSnKy1vIXUO_O83YcWFmnprioMPxKxe3VnQsq_AfaRl4sjr/s1600/cocuk22.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(0, 0, 0); -webkit-text-decorations-in-effect: none; font-family:Georgia, serif;font-size:16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;font-size:medium;"></span></span></a><a href="http://cafeanneyazar.blogspot.com/"> </a><a href="http://cafeanneyazar.blogspot.com/"> Tuvalet eğitimi ile ilgili yazılara bir de benim yazım eklensin bakalım biz bu işi nasıl halletmişiz:)</a></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, arial, sans-serif;color:#333333;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></span><div><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Tuvalet eğitiminde esas mesele çocuğunuzun bu duruma hazır olup olmadığını gözlemlemeniz.Yani çocuğunuz:</span></span><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, arial, sans-serif;color:#333333;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></span><div><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(88, 88, 88); line-height: 20px; font-family:tahoma;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> • Uykudan uyandığında bezi ıslak değilse veya gün içinde en az 2 saat bezi kuru kalıyorsa</span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(88, 88, 88); line-height: 20px; font-family:tahoma;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> • Dışkılama zamanı çok düzenli veya hemen önceden anlaşılabiliyorsa (bazı mimikler, vücut hareketleri veya sözle)</span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(88, 88, 88); line-height: 20px; font-family:tahoma;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> • Basit komutları yerine getirebiliyorsa </span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(88, 88, 88); line-height: 20px; font-family:tahoma;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> • Banyoya kendi başına gidebiliyor ve üstündekileri çıkartabiliyorsa </span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(88, 88, 88); line-height: 20px; font-family:tahoma;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> • Bezi kirlendiğinde rahatsız oluyor ve bezini değiştirmenizi istiyorsa </span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(88, 88, 88); line-height: 20px; font-family:tahoma;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">• Tuvalet veya lazımlığını kullanmak istiyorsa (Dr. Filiz Odabaşı Seeborg)</span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(88, 88, 88); line-height: 20px; font-family:tahoma;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> </span></span></span><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(88, 88, 88); line-height: 20px; font-family:tahoma;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">• Kakasını ya da çişini yaptığında bir köşeye çekiliyor orada yapmaya çalışıyorsa</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(88, 88, 88); line-height: 20px; font-family:tahoma;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(88, 88, 88); line-height: 20px; font-family:tahoma;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> </span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Tuvalet eğitimine başlamaya hemen hemen hazır demektir. Genele baktığımızda 16 aylıktan itibaren bebek bu sinyalleri vermeye başlar. Ama bebeğin yeterli kas kontrolünün gelişmesi ve belirli bir bilişsel düzeye erişmesini beklemek gerektiğini savunan pozitif bilimciler 18-24 Ay arasında ki çocukların tuvalet eğitimine başlamaya hazır oduğunu belirtirler. Aslında burada ki püf nokta hangi ayda olursa olsun çocuğunuzun hazır olup olmadığını gözlemlemenizdir. Yani esas olan aydan ziyade sizin bebeğinizin verdiği sinyallerdir.</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">2. Aşama ve bence en önemli aşama siz hazır mısınız? Ya da şöyle de diyebiliriz çocuğun bakımı ile ilgilenen kişi hazır mı? Anne, baba, o evde birlikte yaşayanlar ya da çocuğunuzu sık görüp üzerinde hak iddia eden anneanne, babaanne, dede, teyze, v.b. hazır mı? Ya da kreşe gidiyorsa kreştekiler gerekli desteği verebilecek mi? </span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;font-size:12px;"><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Eğer hem bebek hem de siz hazırsanız o halde buyurun tuvalet eğitimine:)</span></b></div><div><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></b></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">1. Kural: Asla çocuğa kızmayacaksın. Çocuk tuvaletle kızmayı, öfkelenmeyi, hor görülmeyi kafasında eşleştirmeyecek.</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">2. Kural: Başarısızlıklarda asla çocuğa olumsuz bir yansıtmada bulunmayacaksın. Mümkün olduğunca değil </span><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">hiç bir şekilde</span></b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> kazaları görmezden geleceksin. Her kazada </span><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">" aa yetişemedin mi bebeğim? Olabilir ben de öğrenirken bu tip kazalar yaşamıştım canım, sorun değil dert etme"</span></b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> diyeceksin. Ancak her kaza sonrası lazımlığa yine de oturtacaksın ama çok tutmayacaksın zira zaten çişini yapmış sadece asıl çiş yerinin tuvalet olduğunu idrak edebilmesi adına </span><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">"dur bakalım başka kalmış mı?"</span></b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> şeklinde ufak bir oturtma olacak bu </span><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">"çişimizi nereye yapıyorduk aa buraya " </span></b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">gibi</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">3. Kural: Halınız bulunmaz Hint kumaşından da imal edilmiş olsa çocuğunuz kadar tek ve yegane olamaz ve çocuğunuzdan kıymetli değildir. Bir halıya çocuğunuzu harcamayın. Bu tip şeyleri ne kadar önemser, ne kadar kızarsanız bunun geri dönüşü size ve bebeğinize o kadar kötü olur. Üstelik bunu bu kadar önemsediğinizi farkeden çocuk bu yöntemi bir tür ilgi çekme yöntemi ya da size sinirlendiğinde bir cezalandırma yöntemine olarak kullanmaya kadar vardırabilir. Ya da küçücük dünyasında tamamen anlamlandıramadığı bir noktada kendini ezilmiş ve çaresiz hissedebilir ve bu çaresizlik kaçınılmaz olarak ona yeniden altına kaçırma olarak geri döner.</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">4. Kural: Bu işte en az 4 ayı gözden çıkartmanız gerektiğini bilin. Çünkü ilk öğrendiği bir hafta muhteşem bir şekilde tuvaletini yapan bebeğiniz bir haftadan sonra bu fikrinden cayıp bezinin rahatlığına geri dönmek isteyebilir. Bu durumda sabırlı olmalısınız. Derin derin nefes alıp ilk 3 kuralı hatırlamalı ve yolunuza aynı şekilde devam etmelisiniz zira bu süreç öğrenme sürecidir ve her öğrenme sürecinde bu tip geri dönüşler yaşanabilir ama birazcık sabır ve ona göstereceğiniz destekle bu süreç rayına oturacaktır.</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> Biraz tersten gitmek gibi olacak ama ilk 4 kuralı bilmeden bu yola başlamamak gerektiğine inanıyorum. Onun için ilk dört kuraldan sonra nasıl bir yol izlemeniz gerektiğine dair kendi tecrübelerimi paylaşmaya başlayabilirim:</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> Öncelikle </span><a href="http://www.okuloncesimarket.com/pro/3422/45/Kizimin-Tuvalet-Kitabi"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">"Kızımın Tuvalet Kitabı"</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> - "Oğlumun Tuvalet Kitabı" adlı kitapları bebeğinizin cinsiyetine göre linki girip sipariş ediyorsunuz ya da dışarıdan bir kitapçıdan satın alıyorsunuz. O kitabı ballandıra ballandıra okuduktan ve görsellerine beraber baktıktan sonra ertesi gün tıpkı o kitapta ki gibi birlikte renkli külotlar ve o kitaptakine benzer lazımlık almak için alışverişe gidiyorsunuz. Eve gelince kitap yeniden okunuyor </span><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">" tıpkı bizim gibi değil mi tatlım?"</span></b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> diye teşvik ediyorsunuz. Bir iki defa okuduktan sonra "sen de artık bez kullanmak istemiyorsun değil mi tatlım haydi bezler çöpe bizim artık lazımlığımız var ve tuvaletimizi buraya yapıyoruz" şeklinde teşvik edici cümleler kuruyoruz. Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir diğer husus </span><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">"BEZDEN BİR KERE ÇIKTIKTAN SONRA BEBEĞİ TEKRAR BEZLEMEMEK"</span></b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> ve "gece bezleyeyim, dışarı çıkınca ya altına yaparsa en iyisi dışarıda bezleyeyim" türü şeyleri kafandan çıkartıp bu işi daha da zorlaştırıp iki aşamalı bir şekle dönüştürüp çocuğun kafasını da kendi kafanı da karıştırmamak. Bir maratona başladığını, çocuk büyütülürken bu tuvalet döneminin de aşamalardan biri olduğunu ve herkes gibi bu yoldan geçmen gerektiğini ve sabırlı davranman gerektiğini unutmayarak bezi çıkart ve gece gündüz dışarı da içeri de bezsiz külotlu dolaşmasına izin ver. </span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">2 saatte bir "çiş var mı tatlım" diye sor ya da lazımlığa götür ama "yok" diyorsa ısrarcı davranma. Ayrıca </span><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">çok sık sormamaya özen göster</span></b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> zira onun kendini ifade etmesine, kendi kendine çişinin geldiğini anlamasına izin ver eğer senin hatırlatmana alışırsa kendisi hatırlamaya ihtiyaç hissetmeyecektir. 2-3 saatte bir olayı zamanla onda rutine bağlanan bir iş haline gelir. </span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Dışarıda altına yapmasından korkma. Bırak yapsın ne olacak sen her daim yanında yedek elbise ile gez. Yaparsa uygun bir yerde siler paklar değiştirirsin sonuçta dünyanın sonu değil ya. Zor mu zor evet ama sonunda ne kadar sürecek bir zorluk? Araba koltuğu gibi şeylerin üzerine bu süreçte can bebe alt açma bezi ya da hasta alt bezi türü koruyucuları yerleştirebilir üzerini ince bir tülbentle örtebilirsin. Mümkün olduğunca korkularını ve değişiklikleri çocuğa hissettirmeden gerçekleştirmekte fayda var. Yani ya altına yaparsa, ya şu olursa ya bu olursa düşüncelerinden uzaklaşmalısın her şeyin bir çaresi vardır.</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Yine dışarıda 2 saatte bir lazımlık olayına devam et. Dışarıda da tuvalet olduğunu ve yapılabileceğini öğrensin. Ben dışarıda yanımda Potette taşıyorum ama şart değil.</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Tuvaletini yaptığında dünyanın en güzel şeyini görmüşsün gibi davran:)</span></b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> "AA canım yavrum benim </span><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">seninle gurur duyuyorum</span></b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">. Bak babası, bak teyzesi benim yavrum çiş- kaka yaptı. Büyüdü benim canım" türü destekleyici cümleleri çocuğundan esirgememeye çalış. Alkış, devasa sevinçler çocukları şenlendirir. Çiş- kaka sonrası seramoniye devam et ve yaptığı çişi kakayı klozete dökerken arkasından "bay bay çiş denize bizden selam söyle" gibi ritüeller gerçekleştir. Her ne olursa olsun eli hiç bir yere değmese de yapılan bir tuvalet sonrası nasıl bir temizlik uygulanması gerektiğini anlayabilmesi açısından her seferinde temizliğini yapmayı, ellerini yıkamayı ihmal etme. Ki yarın bir gün yanında sen olmadığında da aynı düzeni devam ettirebilsin.</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Asla</span></b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> çişine kakasına " ay çok kötü kokuyor, bu ne be " türü sözcükler kullanma zira bir parağraf üstte ki seramoniyi de çişi kakası şu an kontrol edebileceği bir şeyleri olduğunu gördüğü ve öğrendiği ilk şey olması ve kendinden bir parça olarak algılıyor olması sebebiyle çok kıymetli o yüzden onun değer verdiği şeylere aynı değeri vermeyi bil. Ayrıca ileride kendi kakasından korkmaması ve kabızlık problemleri çekmemesi için de bu kuralı </span><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">başucu kuralı</span></b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">n yap. </span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Her çiş ya da kakadan sonra sticcer yapıştırmayı deneyebilirsin. Ben linkini verdiğim kitapta günün tuvalet yıldızını seçmeleri sebebiyle yıldız çıkartmaları almıştım çişini yaptığında küçük yıldız kakasını yaptığında büyük yıldız veriyordum. Dahası ayrılmaz parçamız olan Amanda isimli bebeği de tıpkı onun gibi çiş yapmayı öğreniyordu hatta çocuğunuzdan hadi bebeğine çiş yapmayı öğretelim deyip bebeği konuşturup" .. abla,abi nasıl oluyor bana gösterir misin? Ne yapmalıyım şimdi? Şeklinde bebeği konuşturup bu şekilde bir teşvikte sağlayabilirsiniz. Tabi oyuncak bebeğe de yıldız takmayı unutmamak şartıyla:)</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> Bunun dışında artık tuvalet sticcerları satılıyor lazımlığın içine takıyorsun ve çiş yaptığında sticcer renk değiştirip düz zemin şekil alıyor. Kendim kullanıp denemedim ama bu da ilgi çekici olabilir. Sanırım İmaginarium mağazasında bu tip bir şey görmüştüm. Yine çiş yapmak istemediğin de ki bununla sık karşılaşacaksınız" anne çiş yoook" diyecek o zamanlar "tamam yavrum sana inanıyorum çiş yok " diyeceksiniz. Bir süre geçip unuttuktan sonra " Gel çiş yapıp rengine bakalım sarı mı mavi mi acaba? ", "aa çiş sesi dinleyelim mi, bakalım mı çişinden ses geliyor mu?" türü çocuk ruhuna dokunucu ifadelerle tuvalete çekmeye çalışmanız doğru olacaktır.</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Eklemem gereken çok önemli bir nokta daha var ki o da şu. Unutmayın ki kabızlık, spastik kolon, vaginusmus gibi hastalıkların çoğu aslında erişkinlerin okul öncesi dönemde farketmeden çocuklarına yükledikleri olumsuzluklar nedeniyle oluşmaktadır. O sebeple tuvalet eğitimi verilirken "tuvaletini yapmazsan oran acır"der. Kızar, bağırırı, vururu, tehtit ederseniz ,tuvalet eğitimini bırakıp bezini geri isteyen bebeğe " bez seni pişik yapar acıtır" gibi ifadeler kullanırsanız malesef yukarıda belirttiğim hastalıklardan birine yakalanmasının önünü açmış olduğunuz gibi anal tutucu karekter (Paylaşımcı olmayan, uyumsuz, sevgi duygularını ifade etmekte zorlanan v.b.) geliştirmesine de neden olursunuz. O yüzden lütfen çocuklarınızın başarılarında onları desteklemekten, başarısızlıklarında da olsun ben senin yanındayım ve beraber yeniden deneyebiliriz duygusunu onlara vermekten gocunmayın. Bu onları huysuz, arsız, bencil yapmaz aksine uysal, hoşgörülü, sevgisini gösterebilme başarısına sahip olduğu için yalnızlıktan kurtulmuş, kendine güvenen bir bireye dönüştürür. Şimdiye kadar her şeyi yanlış yapmış olsanız bile bir yanlışa bir yerden dur demek tüm yanlışları siler. Haytta bir doğru bazen tüm yanlışlara bedeldir. Hiç bir zaman geç değildir çünkü.</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Son olarak söyleyeceğim bu iş bittiğinde hem o hem siz önemli bir aşamayı birlikte atlatmanın haklı gururunu yaşıyor olacaksınız. Ve bunun güzelliği inanın her şeye değer:))</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div></span></div></div></div></div>anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-68456224718130384562011-01-29T01:11:00.004+02:002011-01-30T03:49:51.080+02:00Doğum Günü:))<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNtWlHPPsQPngUknLxWRekyKjgnDAgP_SAoUS2PYQ4py1PPkQvXerd9BIb9EduifSxudLh_7cen-MtzXvykyGXuxjRrHXTlLtZCb8jbo0bssoKs9KE2PV4WCsDQAPwTx0RZ63cHeQJKFTj/s1600/balon-2-1.png"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 195px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNtWlHPPsQPngUknLxWRekyKjgnDAgP_SAoUS2PYQ4py1PPkQvXerd9BIb9EduifSxudLh_7cen-MtzXvykyGXuxjRrHXTlLtZCb8jbo0bssoKs9KE2PV4WCsDQAPwTx0RZ63cHeQJKFTj/s320/balon-2-1.png" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5567379919248048562" /></a> Biz de o muazzam sayıya kavuştuk:)) Sonunda 2 olduk:) Çalsın davullar oynasın kızlar:)) <div><br /><div>Bebeğimi beklerken hiç beklemediğim bir şey vardı. O da geç gelebileceği. Çünkü bence ve herkesce de benim gibi aceleci, heyecanlı bir kadının bebeğinin beklenen günden çok çok önce gelmesi gerekirdi. Ama öyle olmadı benim fıstık kızım bir türlü annenin karnında ki korunaklı yerinden çıkmak istemedi. En sonunda baktık ki niyeti yok. Hadi canımcım artık daha fazla beklemeyelim şu risk bu risk diyerek ikna ettiler beni. E bari ilkokula karnımda başlamadan bu işi bitirelim diye razı oldum ben de sezeryan abiye. Epidural sayesinde o muhteşem dakikalara bire bir şahit oldum. Ağzımdan inanamıyorumun dışında hiç bir kelime çıkmıyordu. Ağlıyordu bebişim, yanağıma yanağını koyar koymaz sustu. Allahım dedim bu nasıl bir mucize. O mucize benimdi, bizimdi. Bir sürü şeye birlikte, beraber gögüs germiş, yeri geldiğinde birbirini herkesten çok sevmiş, yeri geldiğinde birbirine herkesten daha acımasız davranmış, tutkuyu da ,sevgiyi de dibine kadar yaşamış bir birlikteliğin biricik oluşumu. Allahın lütfu, ışığım, peri kızım. Hoşgeldin annene ve babana:)) </div><div>Seninle dolu dolu içime çeke çeke iki yıl geçirdim, geçirdik. Evimin neşesi, güzelim, aydınlık yüzlüm, minik kelebeğim hayat sana hep gülsün. Seni annenden babandan hiç ayırmasın. Bana senin başında durabilme ayrıcalığını tanısın. Beni torun tombalak sahibi yapasın. Mutluluk yakanı hiç bırakmasın. Canımın özü, içimin pır pır kuşu beni anne yapan içime annelik yüreği koyan biricik kızım, yavrum ,evladım nice güzel seneler senin olsun,nice nice yaşlara bir tanem :))</div><div><br /></div><div> </div></div>anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com17tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-77994254144478091182010-12-29T19:41:00.006+02:002010-12-31T00:57:12.410+02:00Bir Kar Masalı:)<div style="text-align: center;"><br /></div><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgpa1GjGGrFg8KinWPnpn6-snEhqg0zF0PWYBIo47nS4SXwCAfc1lRHxo09reicDjXdGjA-M7p_RoA5fcgzmqusHEbWt7H97EF3J3ZPQ7msU_QDjhll74EkTXWwd9NGxHOAQ1V1MnY3m0b2/s1600/applestore.jpg"></a><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgd-ShWm0h0AYU37tePq00PDxEed4W58vSZdkrTEbAp1It4g_7gmISIdgoXG0uI1FG1eB0gh12kMJXUol7O3rBkW2uK-TY3uvAZrizeBg49B6_i9zZjnGHLYaRLxoypUCufJ6mAxUPs2Lld/s1600/35623_117877811615055_117877148281788_119835_5488115_n-1.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 226px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgd-ShWm0h0AYU37tePq00PDxEed4W58vSZdkrTEbAp1It4g_7gmISIdgoXG0uI1FG1eB0gh12kMJXUol7O3rBkW2uK-TY3uvAZrizeBg49B6_i9zZjnGHLYaRLxoypUCufJ6mAxUPs2Lld/s320/35623_117877811615055_117877148281788_119835_5488115_n-1.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5556611976294679730" /></a>Soğuk bir kış gününde bir çocuğun kalbini nasıl ısıtabilirsiniz?<div><br /><div>Üç tane kadın var tanıdığım. İkisi can arkadaşım ( <a href="http://harfulkesi.wordpress.com/">Esra</a> ve <a href="http://ozguranne.blogspot.com/">Özgüranne</a>), birisi ise çizgilerine, renkleri kullanımına hayran olduğum <a href="http://olmadikislerpesinde.blogspot.com/">Oip</a>. Hepsi de biricik, hepsi de şahane:) Ve ne şanslıyız ki bu şahane insanlar, şu soğuk kış gününde biraraya gelip birlikte <a href="http://www.axmag.com/data/201012/U9402_F14549/index.html">bir kar masalı</a> oldular. </div><div><br /></div><div> Teşekkürler çocuklarımıza sunduğunuz yeni yıl armağanı için, teşekkürler kadınların da birbirini yemeden, dayanışma içinde olabildiklerini, ortaya özgün bir şeyler koyabildiklerini gösterdiğiniz için. Teşekkürler bir kar tanesinin üzerine binip kızıma gülümsediğiniz ve masallara inanmaya devam ettiğiniz için:)</div></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(0, 0, 238); -webkit-text-decorations-in-effect: underline; "><img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgpa1GjGGrFg8KinWPnpn6-snEhqg0zF0PWYBIo47nS4SXwCAfc1lRHxo09reicDjXdGjA-M7p_RoA5fcgzmqusHEbWt7H97EF3J3ZPQ7msU_QDjhll74EkTXWwd9NGxHOAQ1V1MnY3m0b2/s320/applestore.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5556612394152652722" style="display: block; margin-top: 0px; margin-right: auto; margin-bottom: 10px; margin-left: auto; text-align: center; cursor: pointer; width: 172px; height: 320px; " /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(0, 0, 238); -webkit-text-decorations-in-effect: underline; "><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(51, 51, 51); font-family: 'Trebuchet MS', Trebuchet, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 22px; "><div style="border-bottom-width: medium; border-bottom-style: none; border-bottom-color: initial; border-left-width: medium; border-left-style: none; border-left-color: initial; border-right-width: medium; border-right-style: none; border-right-color: initial; border-top-width: medium; border-top-style: none; border-top-color: initial; "><b><span class="Apple-style-span" style="font-weight: normal; "><div style="border-bottom-width: medium; border-bottom-style: none; border-bottom-color: initial; border-left-width: medium; border-left-style: none; border-left-color: initial; border-right-width: medium; border-right-style: none; border-right-color: initial; border-top-width: medium; border-top-style: none; border-top-color: initial; "><strong>Kitabı okumak için: </strong><strong><a href="http://www.axmag.com/data/201012/U9402_F14549/index.html">BİR KAR MASALI e-kitap</a></strong></div><div style="border-bottom-width: medium; border-bottom-style: none; border-bottom-color: initial; border-left-width: medium; border-left-style: none; border-left-color: initial; border-right-width: medium; border-right-style: none; border-right-color: initial; border-top-width: medium; border-top-style: none; border-top-color: initial; "><strong>Kitabın fan sayfası için: </strong><strong><a href="http://www.facebook.com/pages/Bir-Kar-Masali/117877148281788?v=wall">BİR KAR MASALI Facebook Fan sayfası</a></strong></div></span></b></div></span></span></div>anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-37350818479193554702010-12-29T02:08:00.003+02:002010-12-29T13:04:35.606+02:00Yaşasın Emzirme Reformu :)<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjcB23h6EBlYYUlckKcUqGmxgGKv6wbSLC5Uj8E-TmracHqu6MrsQnvxEgVrNS5ffc6cOC46e6oGUPWiAPUOHsPrIvB5r8GfuxGMC2ODGcVhxUutad_Vx9EofqlAuO08zXa4cPnf3tPGcRM/s1600/emzirmereformulogo.png"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 160px; height: 83px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjcB23h6EBlYYUlckKcUqGmxgGKv6wbSLC5Uj8E-TmracHqu6MrsQnvxEgVrNS5ffc6cOC46e6oGUPWiAPUOHsPrIvB5r8GfuxGMC2ODGcVhxUutad_Vx9EofqlAuO08zXa4cPnf3tPGcRM/s320/emzirmereformulogo.png" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5556058364700861906" /></a><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); line-height: 18px; font-family:Arial, Helvetica, Georgia, sans-serif;font-size:12px;"><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; ">Emzirme reformu gönüllüleri yeni bir mim başlatmışlar. Amaç blogcuanne'nin deyimiyle hem farkındalığı arttırmak hem de veri toplayabilmekmiş. Bu konuda blog yazarı olan olmayan herkesin desteğini bekliyorlar. <b> Ben de listemde ki tüm anneleri bu önemli mime davet ediyorum.</b></p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; ">Sorular şöyle:<span id="more-11026"></span></p><blockquote style="margin-top: 10px; margin-right: 10px; margin-bottom: 0px; margin-left: 10px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; background-image: url(http://s1.wp.com/wp-content/themes/pub/digg3/images/bg_blockquote.gif); background-attachment: initial; background-origin: initial; background-clip: initial; background-color: rgb(255, 250, 218); color: rgb(115, 105, 38); background-position: 5px 7px; background-repeat: no-repeat no-repeat; "><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; ">(1) Türkiye’de ilk altı ay sadece anne sütü alan bebeklerin oranı sizce yüzde kaç? (*)</p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; ">(2) Siz bebeğinizi ne kadar süre anne sütü ile beslediniz?</p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; ">(3) Kaç ay doğum izni kullandınız?</p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; ">(4) Yasal süt izninizi kullanabildiniz mi?</p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; ">(5) Emzirdiğiniz ya da süt iznini kullandığınız için iş yerinde mobbing (tepki, işi bırakmanız için baskı) ile karşılaştınız mı?</p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; ">(6) Bebeğinizi toplum içinde, dışarıda emzirmeniz gerektiğinde sıkıntı yaşadınız mı?</p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; ">(7) Emzirme konusunda desteğe ihtiyacınız oldu mu? Gerek emzirme danışmanlığı, gerekse psikolojik olarak yeterince destek bulabildiniz mi?</p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; ">(8) Emzirdiğiniz süre boyunca etraftan <em>“sütün yetmiyor, mama ver, bu çocuk meme emmek için çok büyük”</em> şeklinde baskı gördünüz mü?</p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; ">(9) Emzirme Reformu’nu biliyor musunuz? Sizce Emzirme Reformu neden gerekli?</p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; ">(10) Emzirme Reformu’nu web sitesinde desteklediniz mi? Destek olmak için<a href="http://emzirmereformu.com/" target="_blank" style="text-decoration: underline; color: rgb(16, 92, 182); ">www.emzirmereformu.com </a>adresindeki formu doldurmanız yeterli.</p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; "><strong>Yukarıdaki soruları yanıtladıktan sonra, veri takibi yapabilmek açısından yazınızın linkini <a href="mailto:bilgi@emzirmereformu.com" target="_blank" style="text-decoration: underline; color: rgb(16, 92, 182); ">bilgi@emzirmereformu.com</a> adresine gönderiniz.</strong></p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; "><em>(*) Türkiye’de ilk altı ay sadece anne sütü alan bebeklerin oranı yüzde 1,3. (Kaynak UNICEF Türkiye). Annelerin yüzde 98′i doğumdan sonra emzirmeye başlıyor, fakat ilk iki aydan sonra genel emzirme sorunları veya işe başladıklarında yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle emzirmeyi ve anne sütüyle beslemeyi sonlandırabiliyorlar.</em></p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; "><em>Benim Cevaplarım;</em></p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; "><i>(1) Şok şok şok ne kadar da iyimsermişim inanamadım doğrusu:( Kafamdaki oran en az yüzde25'lik bir orandı. Malesef Uncef'in tespit ettiği yüzde 1.3 beni dumura uğrattı. Daha almamız gereken o kadar çok yol varki :(</i></p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; "><i>(2) Bebeğim şu an 23 aylık ve ben hala emziriyorum. Eğer koşullar el veriyor ve her şey yolundaysa bebeklerde bağışıklık sisteminin oturduğu zaman olarak gösterilen ilk iki yıl emzirimenin devam etmesi taraftarıyım. </i></p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; "><i>(3) 2 ay doğum öncesi iznimi doğum sonrası kullanma yolunu seçtim. Böylelikle 4 ay bu şekilde sonrasında da yasal hakkım olan doğum sonrası 1 yıl ücretsiz iznimi kullandım. </i></p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; "><i>(4) Süt izni olarak kullanılan sürede ücretsiz izindeydim.</i></p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; "><i>(5) Yasal hakkım olan bir yıllık ücretsiz iznimi kullanma durumumda bile malesef mobbing den ben de payıma düşeni aldım.</i></p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; "><i>(6) Genellikle emzirme odalarını kullanmayı tercih ettim çok zor durumda kaldığımda ise emzirme örtüsü kullandım.</i></p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; "><i>(7) Emzirme konusu desteğe ihtiyaç duyulan yegane konulardn biri. Hele de ilk günlerde yaşadığım tarifsiz meme ucu acılarını hatırlayacak olursam :( Bu konuda doğum hemşiremden ve Rus bir uzmandan tavsiye ve destek almıştım.</i></p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; "><i>(8) Hımm daha ne kadar emzirmeyi düşünüyorsun?, Bıraksan mı artık ?, Yaaa halamıııı emziriyorsun? diyenler, şöyle tepedenbakmaya çalışanlar oldu mu oldu. İçimden küfrettim mi ettim:))</i></p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; "><i>(9) Biliyorum ve destekliyorum. Çünkü doğan her bebeğin emme hakkı olduğuna inanıyorum Çünkü çocukların ülkemin yarını olduğunun bilincindeyim. Mutlu, örselenmemiş, kendine güvenli yetiştirilmiş çocuk mutlu yarınlar demektir. Emzirme ve annenin belli bir dönem bebeğinin yan ıda yer almasının bu sonucun doğmasının en büyük nedenlerinden biridir.</i></p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; "><i>(10) Destekledim. Destek olmak isteyen arkadaşları da </i><a href="http://emzirmereformu.com/">www.emzirmereformu.com </a> linkini tıklayıp bilgi sahibi olmaya davet ediyorum.</p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; "><em><br /></em></p><p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 10px; padding-right: 10px; padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; "><i><br /></i></p></blockquote></span>anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-90699732241539998292010-12-19T18:08:00.009+02:002010-12-19T20:59:07.629+02:00Evsizlere Bir de Buradan Bakın<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhljo_2nCiXXrtr1knRj45CVungM0-FD5QMSFr3gU0ZRH9WRDPiW0uebFUx5b-MH5_RSO4tkeCDIslt6VJqN5xVqlbxvQV64lVuIpwFD9KSMHGMBA-0UcbpIBJTq8Foh2gjaR_YicUJPLTE/s1600/homeless8-1.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhljo_2nCiXXrtr1knRj45CVungM0-FD5QMSFr3gU0ZRH9WRDPiW0uebFUx5b-MH5_RSO4tkeCDIslt6VJqN5xVqlbxvQV64lVuIpwFD9KSMHGMBA-0UcbpIBJTq8Foh2gjaR_YicUJPLTE/s320/homeless8-1.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5552452838324997026" /><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(0, 0, 0); -webkit-text-decorations-in-effect: none; ">2001 senesinin Nisan ayında "Baban hafızasını kaybetti, rahatsızlandı hemen gelsen iyi olur" diyen bir telefon aldım. O sırada başka bir şehirde yaşıyordum aramızda mesafeler vardı. Öyle ha deyince koşup yetişilmeyen mesafeler. Tüm o en kısa zamanda babamın yanında olmaya çalışma süreci boyunca aklımda ki tek şey kardeşimdi. Annesini 6 yaşında, canı gibi sevdiği dedesini 11 yaşında kaybetmişti. Şimdi sıra babasında mıydı? Aramızda ki 13 yaş fark ve benim isteklerim üzerine kardeşsiz kalmayayım diye doğmuş biricik kardeşim şimdi de babasız kalmanın acısını mı yaşayacaktı. Ölümle yeterince erken tanışmamışmıydı da hayat onu yeni bir teste sokmaya karar vermişti . Aramızda ki 13 yaş fark benim kendi babam için üzülmemi elimden alıyor kardeşimin babası yaşasın diye dua ederken buluyordum kendimi. "Allahım ne olur babasız da kalmasın." yol boyu içimden defalarca tekrar ettiğim tek şey buydu işte.</span></a><div>İnsan başına bu tür şeyler geldiğinde başlangıçta tam olarak ne olduğunu kavrayamıyor. Beyin flulaşıyor ancak bir süre sonra çorap söküğü gibi ne olduğunu idrak etmeye başlıyorsun. Babamı gördüğüm dakikaya kadar beni neyin beklediğini tam olarak anlamadığımı o an anlamıştım bende. O benim de babamdı ve benim de canımdı. Babasını 6 aylıkken kaybetmiş babam. Annesini askerdeyken kaybetmiş babam.Kardeşlerini birer birer toprağa vermiş babam. Hala aşık olduğu karısını daha 43 yaşında kaybetmiş ve bir daha evlenmemeyi seçmiş babam. İşte o babam bana boş gözlerle bakıyor ve kim olduğumu anlamaya çalışıyordu. Kim olduğumu bilmiyordu sadece hisleri ona çok yakın biri olduğumu anlamasını sağlıyordu. Ve o ana kadar sürekli bir yalnızlık içinde ağlayan babam beni görür görmez ağlamasına son verip garip bir uysallıkla bana kendini teslim ediyordu. Bu öyle garip bir duygu ki anlatamam siz babanızın sizi tanımaması ne demek bilir misiniz? Böyle bir duygu nasıl anlatılır, nasıl kelimelere dökülür bilmiyorum. Benim yürüdüğünde yerleri titreten babam azarlanmış bir çocuk gibi bir yere büzülmüş, anlamsız bir şekilde başına neler geldiğini anlamaya çalışıyordu. Kafasında bir sürü karışık görüntü. Karışmış bir sürü figür. </div><div>Bu hikayenin gerisi bir sürü mücadeleyi içinde barındırıyor. Neyse ki arızalar kalsa da beyne giden iki damarın aniden tıkanması ve malesef zamanında müdahale edilememiş olması dolayısıyla yaşadığı bu kötü hastalığı, sonrasında 20 dk ile tekrar ölümden kurtardığımız, atletin adına kadar her şeyin ismini yeniden öğrettiğimiz babamızı kaybetmememizle sonuçlanan bir mücadeleyle.</div><div>Şimdi tüm bunları neden yazdım. Aslında ben bu tür şeyleri blogdan paylaşmayı seven bir insan değilim . Çünkü biliyorum ki hayat hepimizi bir şekilde sınavından geçiriyor hangimize dokunsak bir yığın hikaye çıkar. Biz tüm bu başımıza gelenleri saygıyla karşılayabiliyor ve ışığımızı söndürmeden ayakta durabiliyorsak, anlamlanmış ve büyümüş oluyoruz. O yüzden belki de buralardan bunları dillendirmeye çok da gerek yok. Ama konu evsiz insanlar olduğunda dayanamadım ve tüm bunlar yeniden aklıma geldi. </div><div><br /></div><div><a href="http://www.annekaz.com/">Anne Kaz</a> blogunda" E<a href="http://www.annekaz.com/2010/12/evsizleri-ihbar-edin.html">vsizleri İhbar Edin </a>"konu başlıklı posta yer vermiş.Ne de iyi etmiş. Eğer benim babam etrafında onu tanımayan, bilmeyen insanların olduğu bir yerde hafızasını kaybetmiş olsaydı muhtemelen İstanbul gibi bir yerde kazan kepçe misali babamı arıyor olacaktım. Belki ben imkanlarım doğrultusunda yine babama ulaşacaktım ama yine de bu en iyi ihtimalle bir hafta demekti ve bir hafta da babam o halde araba çarpmadan ya da türlü şey başına gelmeden ne halde olurdu düşünmek bile istemiyorum. Karnını nasıl doyuracaktı örneğin, ya da o 20 dk gecikmiş olsam ölümle sonuçlanacak 2. atak başına böyle bir durumda gelmiş olsa ne olurdu düşünemiyorum bile. Hele tüm bunların bir kış günü başınıza geldiğini düşünün. Düşünülebiliyor mu?</div><div>İşte bu yüzden dostlar, sokakta bir başına gördüğünüz o evsiz insanlara bir de bu pencereden bakın derim. Onlar kayıp insanlar olabilir, kendi tercihleriyle orada bulunmuyor olabilirler, onların evde yolunu gözleyen annesiz bir çocukları olabilir, onları hayat şaşırtmışta olabilir, onların sınavı da bu olabilir. Sokak da yaşayan insanlarda insandır ve sevilesidir. Onlar da bir ailenin bir evladıdır ve onlarda allah kuludur. Yardım ve merhametinizi esirgerken, nefret dolu çekingen bakışlarla bakarken bunu da düşünün ve bir insana el uzatmak için çok geç olmasını beklemeyin. Sadece bir telefon... </div><div><br /></div><div><span class="Apple-style-span" style=" ;font-family:'Trebuchet MS', Trebuchet, Verdana, sans-serif;font-size:small;"><div style="text-align: center; "><b>İl bazında haber verebileceğimiz telefon numaraları;</b></div><br /><div class="photocaption_text" style="text-align: center; ">Adana Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0322 458 84 24<br /><b>Adıyaman Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0416 216 10 82</b><br />Afyon Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0272 213 19 83<br /><b>Ağrı Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0472 215 24 99</b><br />Amasya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0358 218 49 83<br /><b>Ankara Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0312 418 66 62</b><br />Antalya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0242 243 44 75<br /><b>Artvin Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0466 212 10 69</b><br />Aydın Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0256 214 50 36<br /><b>Balıkesir Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0266 249 29 73</b><br />Bilecik Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0228 212 20 37<br /><b>Bingöl Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0426 213 15 40</b><br />Bitlis Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0434 226 50 00<br /><b>Bolu Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0374 217 70 05</b><br />Burdur Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0248 233 53 28<br /><b>Bursa Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0224 327 76 45</b><br />Çanakkale Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0286 217 15 70<br /><b>Çankırı Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0376 212 29 43</b><br />Çorum Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0364 224 65 32<br /><b>Denizli Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0258 265 47 06</b><br />Diyarbakır Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0412 223 01 44<br /><b>Edirne Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0284 212 73 09</b><br />Elazığ Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0424 218 15 73<br /><b>Erzincan Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0446 214 38 47</b><br />Erzurum Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0442 234 15 41<br /><b>Eskişehir Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0222 217 46 05</b><br />Gaziantep Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0342 231 65 22<br /><b>Giresun Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0454 215 75 35</b><br />Gümüşhane Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0456 213 59 71<br /><b>Hakkari Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0438 211 99 19</b><br />Hatay Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0326 216 10 89<br /><b>Isparta Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0246 223 49 40</b><br />İçel Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0324 231 12 55<br /><b>İstanbul Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0212 455 13 00</b><br />İzmir Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0232 445 71 83<br /><b>Kars Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0474 212 69 10</b><br />Kastamonu Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0366 212 42 62<br /><b>Kayseri Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0352 221 34 91</b><br />Kırklareli Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0288 214 30 80<br /><b>Kırşehir Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0386 262 11 67</b><br />Kocaeli Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0262 322 39 82<br /><b>Konya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0332 320 64 41</b><br />Kütahya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0274 223 02 32<br /><b>Malatya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0422 323 09 09</b><br />Manisa Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0236 231 10 01<br /><b>Kahramanmaraş Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0344 215 86 47</b><br />Mardin Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0482 212 44 79<br /><b>Muğla Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0252 214 12 40</b><br />Muş Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0436 212 90 56<br /><b>Nevşehir Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0384 213 38 21</b><br />Niğde Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0388 232 34 86<br /><b>Ordu Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0452 225 01 61</b><br />Rize Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0464 213 04 04<br /><b>Sakarya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0264 277 36 92</b><br />Samsun Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0362 435 59 45<br /><b>Siirt Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0484 224 66 49</b><br />Sinop Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0368 261 52 27<br /><b>Sivas Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0346 224 26 53</b><br />Tekirdağ Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0282 261 12 88<br /><b>Tokat Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0356 212 51 14</b><br />Trabzon Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0462 230 21 34<br /><b>Tunceli Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0428 212 12 77</b><br />Şanlıurfa Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0414 312 94 86<br /><b>Uşak Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0276 223 98 27</b><br />Van Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0432 212 11 38<br /><b>Yozgat Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0354 212 10 47</b><br />Zonduldak Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0372 252 04 17<br /><b>Aksaray Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0382 212 46 78</b><br />Bayburt Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0458 211 46 01<br /><b>Karaman Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0338 214 02 22</b><br />Kırıkkale Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0318 224 27 25<br /><b>Batman Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0488 214 27 42</b><br />Şırnak Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0486 216 29 83<br /><b>Bartın Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0378 227 30 38</b><br />Ardahan Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0478 211 57 77<br /><b>Iğdır Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0476 227 15 02</b><br />Yalova Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0226 811 11 04<br /><b>Karabük Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0370 415 61 51</b><br />Kilis Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0348 813 25 48<br /><b>Osmaniye Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0328 825 01 61</b><br />Düzce Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0380 512 09 32</div></span></div>anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com12tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-28873225127715213382010-10-31T05:50:00.008+02:002010-10-31T06:10:25.230+02:00Sütü Arttırma Yolları, Emzirme Sorunları<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgC14oFR4dDQulXZbz4z3tR5pMb7rX8k6wxdS3WgyZ9efghoP1JuqxtLVTebvjotb1W7bIhcC4AM1trnaSnKVb5eFs7ODg6t0oFUGhRJ2w-L2lPTIMyDbHu2uI-qhQjZMniNaZxuWPywKeJ/s1600/_mc9.gif"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 170px; height: 170px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgC14oFR4dDQulXZbz4z3tR5pMb7rX8k6wxdS3WgyZ9efghoP1JuqxtLVTebvjotb1W7bIhcC4AM1trnaSnKVb5eFs7ODg6t0oFUGhRJ2w-L2lPTIMyDbHu2uI-qhQjZMniNaZxuWPywKeJ/s320/_mc9.gif" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5534057674883407218" /></a><div>Yeni anne olanların en büyük sorunlarından biri malesef ki emme, emzirme, süt sorunları. Sütüm gelmiyor, meme ucum çok acıyor, bebeğim doymuyor ne yapabilirim sorunlarıyla boğuşan taze annelere bi ihtimal yardımı olur diye Anne Yazar' ca nacizane bir iki öneri :)</div><div><br /><div><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;font-size:12px;"><p id="56785c58-a084-41c6-852e-9e20006142cb"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">1. Kendine ve bebeğine güven.</span></p><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">2. Bol su iç.</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">3. Günkurusu kayısı, siyah üzüm, dut kurusu, siyah erik kurusu ile hazırlanmış hoşaf iç. Müthiş etkisine inanamazsın.</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">4. Eart Mama Angel'ın emziren anneler için karışık bitki çayından al kullan. Pahalı bulursan içeriğine bak aktardan topla aynını hazırlayıp afiyetle iç. </span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">5. Stres yapma hepsi geçecek, zor bir dönemden geçiyorsun ama ilk 2 ay en zorudur. Sadece daha mutlu ve daha rahat bir şekilde dayanmaya çalış.</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">6. Bol bol bol emzir. </span><span class="Apple-style-span" style=" ;font-size:medium;">Mamadan mümkün olduğunca uzak dur. Emzirdikçe sütün artaracak, gögüs ucu yaraların azalacak unutma. </span></div><div><span class="Apple-style-span" style=" ;font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">7. Emzirme sürecinin ilk zamanlarında illa ki meme ucu yarası, mastit, v.b. gibi sorunlar yaşanıyor:( Çok can sıkıcı, çok yorucu ve yıpratıcı bir süreç olduğunu biliyorum ama bunu doğal ve geçici bir süreç olarak kabul edip sabırlı olmaya çalış. Lansinoh marka gögüs ucu kreminden vazgeçme. Emzirdikten sonra 20 dk kadar gögüslerinin açıkta kalması ve oksijenle temasını sağla. Yine Avent'in gögüs kalkanı gögüs uclarını sürtünmelere karşı koruduğu ve hava alımını sağladığı için kullanabileceğin yöntemlerdendir. Ama steril bir şekilde kullanman önemlidir. </span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Emzirmeden hemen önce sıcak havlu kompresi, emzirmeden sonra da buzlu havlu kompresini mutlaka tekrarla bu seni mastite karşı da koruyacaktır. </span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">8.Bulduğun her fırsatta dinlen, uyuduğu her an uykun yoksa bile gözlerini kapatıp dinlen. Ev işlerini mümkün olduğunca etrafında kim ya da kimler varsa onlara paylaştır. Gerekirse konundan komşundan bu iki ay süreç için yardım dilen ( ben yapmadım, herşeye gücü yeten harika anneyi oynadım pişmanım:) )<br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">9. İlk iki ay kilo aldım kilo verdimi kafana takma yediğine içtiğine dikkat et. Her gün sütünü, yoğurdunu ihmal etme. En iyi kalsiyum kaynaklarından biri ESKİ KAŞAR dır. Süt artımına da birebirdir muhakkak tüket. Ama günlük 45 .dk lık yürüyüşten asla vazgeçme. Kesinlikle 45 dk lık yürüyüş ve emziriyor olmaktan dolayı harcadığın kalori seni kilo meselesinde koruyacaktır inançlı ol:)</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">10. Her türlü kafeinden uzak dur. Günde 1 fincan dan fazla çay ya da kahve tüketme. Çikolatayı sınırla. Tatlı ihtiyacını sütlü tatlılar üzerinden gider. Bol yeşillik tüket ama maydonozdan uzak dur. Roka, tere, dere tercihin olsun.</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">11. Kendini sev, o tatlı şey kucağında olduğu için şükret, onun sana gelmesini sağladığı için eşine hayranlıkla bak, adamı ve kendini ihmal etme:)</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">12. Bebekler bazen illa ki tek memeden emme isteğine girebiliyorlar. Sen ısrarla ikisinden de emzir. Ama bazen diğerinde fazla kalmasının nedeni bebeğin ihtiyaç duyduğu vitamin ve minerallere göre vücudun ayarlamasıyla da ilgili olabiliyor. Bu konuda bebeğinin seçimine saygı duyarak her ikisinden de emzirmeye devam et. </span></div></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">13. Sütüm yeterli değil fikrini kafandan at ( böyleyse bile kafandan at), allahım bu ne be ne çok sütüm geliyor diye düşün:) Secret'tan vazgeçme:) </span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">14. Ağla rahatla, gülümse rahatla :) Yalnız değilsin unutma:)</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Herkese bebeğiyle bol sütlü, bol öpüşlü, sarılışlı:) Az acılı günler dileğimle:))</span></div></span></div></div>anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com14tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-25121494069960225342010-10-29T15:47:00.016+03:002010-10-30T04:42:34.223+03:00Çocuk Kitapları Mimi:)<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheYk9V4l13fn2azpeUoEkik1Hcqv9LC60H0cGbpjfLF2K_edWuMDOR8LgVTll9gbPzu0RL3OSJ6Pnewg1rkvcx9zek0F4JrlDh533DeAcQ9qcYg5oxyEo3F_E9zOumcnG7os5nF0wKdlYa/s1600/445422benb.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 200px; height: 270px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheYk9V4l13fn2azpeUoEkik1Hcqv9LC60H0cGbpjfLF2K_edWuMDOR8LgVTll9gbPzu0RL3OSJ6Pnewg1rkvcx9zek0F4JrlDh533DeAcQ9qcYg5oxyEo3F_E9zOumcnG7os5nF0wKdlYa/s320/445422benb.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5533645202139533202" /></a><b><div style="display: inline !important; "><span class="Apple-style-span" style="font-weight: normal;">Çiçeği burnunda bloger arkadaşımız <a href="http://anneyim.blogspot.com/">Özgecon </a>bize mim paslamış. Hemen gereğini yerine getirelim:)</span></div></b><br /><b><div><span class="Apple-style-span" style="font-weight: normal;"><br /></span></div>Boncuğunuza kitap seçerken en çok önem verdiğiniz kriterler nelerdir?</b><div><b><br /></b><div>Aslında en önemli kriterim kızımla ortak karar verip almamız. Kitapevine birlikte gitmeyi seviyoruz.Bu konuda sağolsun bana hiç zorluk çıkartmıyor bir kaç kitap seçer inceler. Beğendiğini ayırır bana getirir alalım diye diğerini aldığı yere bırakır. Yenisini seçer. Sonra benim bulduklarım ve onun buldukları arasında eleme yaparız. Ortak kararımıza da çantamıza koyarız:) Ama yine de benim kriterlerim söz konusuysa onlar şunlardır;<br /><div><ul><li>Yaş aralığının bize (1-3) uygun olup olmadığı ve içeriğinde ki mesajlar. Zira bazı çocuk kitaplarının abuk mesaj kaygılarının çocukların ruhları üzerinde yaralayıcı etkileri olabileceğini düşünüyorum. </li><li>Eğlenceli, akıcı,duru ve kafiyeli bir anlatım ve dile sahip olup olmadığı.</li><li>Ebeveyn olarak keyifli bulup bulmadığım:) Zira okurken ben de keyif almalıyım. Okurken hikayede ki karekterleri canlandırmayı seviyorum keyif aldığım şeyleri okurken daha bir içten okuyorum ne yapayım:))</li><li>Bu keyifli kitabın içinde ki çizimler. Çizimlerde ki yalınlık ama bu yalınlığın içine sıkıştırılmış ayrıntı görüntüler. Çok karışık çizimleri bu yaş grubu için erken buluyorum. Ama cadı süpürgesinde uçarken alttan hayretle bakan sincap hoşuma gidiyor:))</li><li>Hareketli, sticker lı, aktiviteli kitaplar da yine beğendiğim tür kitaplardan. İş Bankası yayınlarının hareketli serisi ya da müzikli kitaplar da yine sevdiklerimiz arasında.</li></ul><b><i>Bir de özel amaçlı durumlarda kullandığım kriterler var tabi. Şöyleki;</i></b></div></div></div><div><ul><li><i>Hangi işi yapmakta zorlanıyor ya da karşılaşmayı bekliyorsak onu çözerken kitaplardan yardım almak. Örneğin banyo yaparken kafasına su dökülmesinden hoşlanmıyor mu kendisiyle özleştirebileceği ve başka çocuklarında bu tür korkular duyabileceğini ona hissettiren kitaplar bulmak. Elbette yukarıda ilk kriterde anlattığım nedenlerden bu tür kitaplara ulaşmak hiç de kolay değil:( o sebeple genellikle sorun yaşadığımız konuyla ilgili resimleri olan bir kitap belirleyip hikayeyi ben yazıyorum:) Ama mesela ben uyduramam arkadaş diyorsanız anlatmaya çalıştığım tür de kitaplara "</i><a href="http://www.ilknokta.com/kitap/113289/Kizimin-Tuvalet-Kitabi.html">Kızımın Tuvalet Kitabı</a>" iyi bir örnektir. Resimler filan da tam yerli yerindedir. Sadece yere çiş yapan çocuk kısmını atlamanızı tavsiye ederim:))</li><li><i>Yine bir başka özel amaçlı kriterimiz se yeni bir şeyler keşfedecek ya da deneyimleyecek olup olmadığımız. Diyelim ki yaz tatiline mi gideceğiz (tabi siz burada ben deneyim keşif meşif diye yazınca evereste çıkacağımızı düşünmemiştiniz umarım). Gitmeden evvel içinde deniz, kumsal oyunları, kumsal stickerları v.b. olan kitapları seçerim. Böylece hem denize gitme heyecanımızı ikiye katlamış hem de deniz ve kum gibi korkular yaşamasının önüne geçmiş oluruz kendimce;) Ya da şimdi kar mevsimi yaklaştıkça içinde karlı atraksiyonlar olan kitapları seçmeyi planlıyorum. </i></li></ul></div><div>2. Bir kitabın kapak tasarımı sizi cezbeder mi?</div><div>Etmez mi elbette eder. Ama bu asla içeriğine bakmama engel değildir;) </div><div><br /></div><div><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">3. Çocuk kitaplarının didaktik yaklaşımlarını nasıl buluyorsunuz? (Kolay buluyorum felan diyen olursa-ki ben olsam derdim ya neyse- mızıkçı yazacam demiş mimin asıl sahibesi)</span></b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, arial, sans-serif;color:#333333;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> Valla beni insanın gözüne gözüne olan her tür şey kasar. "Aman ne cici kızmış sen de öyle ol e mi annem" durumlarını da sevmem. Zaten bazen düşünüyorum "torun sahibi olmayı çok isterim ama ben bu kızı yetiştirirken aman evlen de, yakışıklı bir damat getir de, şöyle de böyle de şeklnde yetiştirmeyeceğime göre. Ben bile evli olduğumu anca 6 senede idrak edip de 32 yaşımda doğurmuşken bunun yaşına kadar neler neler değişir diye düşünüp varolmayan torunun varolabileceği durumundan endişeye düşüp vah vahlanmıyor değilim:P Hayır ne anlatıyordum buralara nereden geldim onu da anlamış değilim ayrıca:P:S)</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, arial, sans-serif;color:#333333;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Neyse işte sevmiyom ben de kafaya vurula vurula mesajları. Ama şık bir şekilde paylaşım, mutluluk, hoşgörü, empati mesajları yerleştirilmişse tadından yenmez alalım derim yani. </span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, arial, sans-serif;color:#333333;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, arial, sans-serif;color:#333333;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">4. Çocuk kitaplarındaki resimler nasıl olmalı sizce? Hikayesini beğendiğiniz bir kitabı ilüstrasyonlarından dolayı almamazlık ediyor musunuz veya tam tersi oluyor mu? Hikayesi uyduruk olan bir kitabı grafiklerine aşık olarak aldığınız oldu mu? Grafiklerde aradığınız temel özellikler var mı? Varsa nedir?</span></b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, arial, sans-serif;color:#333333;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Bakınız 1. sorunun cevabı baştan 4. şık. pek şık (ıyk ıyk ıyk arada böyle şımarıyorum nasıl oluyo ben de bilmiyorum:( ) </span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, arial, sans-serif;color:#333333;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Ben ikisinin birarada olduğu kitapları tercih ederim elbette ama ikisini birarada bulmak her zaman mümkün değil. Bu aralar çizimler öncelikli diyebiliriz o halde. Çünkü biliyorum ki bir çocuğun hayal dünyası her zaman bizimkinden daha iyidir. Henüz kirletilmemiştir, yaratıcılığının önüne geçilmemiştir ve o o rengarenk ilüstrasyonlara bakarken benimkinden seninkinden çok daha güzel bir dünya da gezinir. Özetle ilüstrasyon önemlidir arkadaş. Ben bile bu yaşta güzel ilüstrasyonun peşine takılıp her yere giderim yani:/</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, arial, sans-serif;color:#333333;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, arial, sans-serif;color:#333333;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">5. Çocuğunuzun şu anda en çok sevdiği 3 kitap hangileri? Bu kitapların bir ortak yönü var mı?</span></b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, arial, sans-serif;color:#333333;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Bu güzel bir soru mimi hazırlayıp bizim mutfaklara süren <a href="http://kendiizinisurendeli.wordpress.com/">arkadaşı </a>tebrik ediyorum. İnsanın çocuğunu ne kadar gözlemlediğini farketmesini sağlıyor.</span></span></div><div><ul><li><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Artık etkisi geçse de geçtiğimiz ay varımız yoğumuz "Süper Karga" idi. Anne Gaaak , anne karga.Evet kızım karga:)</span></span></li><li><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">"Benekli Faremi Gördünüz mü?" Bu kitabı ben de seviyorum kızımın dedesini hatırlamasını sağlıyor. Ninesinin koynuna kıvrılmış kedicik ve ona kitaplar okuyan dede. Kara kazanda ıspanaklı puding pişiren cadı favori karekterim:) Bir de ormanda ki herkes bilmiyorum ama şuna sor diyor belli bir yardımlaşma hakim hem tilki karga hikayesinde süper kargayı yeniden görüyoruz. Sadece kurnaz tilki ibaresini sevmiyorum. Zamanın da bir kız çocuğuyla tilki arasında geçen güzel bir hikaye izlemiştim. O zaman anladım ki bu zavallı tilki ile ilgili ne kadar kötü fikirlere sahibim. İyi olabileceğine bir türlü inanamıyorum:) Buradan size sesleniyorum ey masal yazarları " tilkilerin yakasını bırakın lütfen". </span></span><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;font-size:medium;">Ha bir de kırmızı başlıklı kızın ninesine götürdüğü mamaları çalan kurt var bu masalda. Biz kırmızı başlıklı kızın ağladığını görünce kurdun ağzında ki sepetten mamaları alıp kıza veriyoruz. Kız da seviniyor biz de pek keyifleniyoruz kuzucuğumla:)</span></li></ul><ul><li><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">"Kirpi ile Kestane" evet bukitabı okumamı da seviyor. Ben de kirpiciğin sırtına düşen kestaneyi ve ikisinin arasında gelişen ilişkiyi, birdenbire oluşan dayanışmayı seviyorum.Ama bu masalda beni rahatsız eden öğelerde çok şöyle ki; anacım zavallı kirpi ile kestane ormanda ki hangi hayvana gitse çok işim var şimdi olmaz şuna git buna git şeklinde gönderiliyorlar. Hemen hemen kimse yardım etmiyor. Tamam anladık ormanda ki hayvanları gösteriyorsun ama bari bunu benekli farede ki gibi yap baştan savmanın daha kibar bir yolunu bul değil mi ya. Hele bir de en sonunda Kirpi'cik de zavalı kestaneyi bir başına bırakıp gidiyor ki evlere şenlik. Nıç nıç nıç kınıyorum :P </span></span></li><li><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(51, 51, 51); font-family:verdana, arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Beatrix potter kitapları için henüz erken olduğunun farkındayım ama seviyoruz ne yapayım. Onda ki sert bir kaç mesajı da eleyip okuyorum. Tavşan Peter ve ailesinin maceraları da ilgi alanımız da.</span></span></li><li><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, arial, sans-serif;color:#333333;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Dr Mirriam Stoppard'ın "Hareketler" kitabını ve İş bankasının Hareketli Şehir" kitabını da çok seviyoruz.</span></span></li></ul><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, arial, sans-serif;color:#333333;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><div><br /></div><div>Fazla oldu farkındayım ama saysam daha sayacağım çok kitap var. Örneğin tübitak kitapları gerçekten çok güzel "Çiftlikte" kitabını çok severek okuyoruz. Şükür ki şimdilik kitapları çok seven bir bebeğe sahibim. Ama tabi anya konya ancak biraz daha büyüdüğünde ve etrafında uyaran sayıları iyice arttığında belli olacak.</div><div>Bu mimi hazırlayan ve bu mimi cevaplayan bütün annelere sevgi ve şükranlarımla.</div></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, arial, sans-serif;color:#333333;"><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(0, 0, 0); font-family:Georgia, serif;"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, arial, sans-serif;color:#333333;"><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(0, 0, 0); font-family:Georgia, serif;">Bu arada bu mimle birlikte belirtmek isterim ki raflarda kitaplarını görüp kızıma okutmak istediğim bir ikili var ki onlarda Blog dünyasının muhteşem kadınları <a href="http://yavrusu.blogspot.com/">Evren</a> ve <a href="http://olmadikislerpesinde.blogspot.com/">O.İ.P.</a> :)</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, arial, sans-serif;color:#333333;"><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(0, 0, 0); font-family:Georgia, serif;">Yine yapmışlar yapacaklarını ve yılın en iyi paylaşımlarından birini gerçekleştirmişler. Yavrusu ise tek kelimeyle muhteşem. Bu harika kadınların birlikteliğinden doğan güzel çalışmanın devamını diliyor ve en kısa zamanda müzik cd lerini ve kitaplarını da raflarda görmek istiyoruz:)<div><br /><object width="480" height="360"><param name="movie" value="http://www.dailymotion.com/swf/video/xf5fl8?additionalInfos=0"></param><param name="allowFullScreen" value="true"></param><param name="allowScriptAccess" value="always"></param><embed type="application/x-shockwave-flash" src="http://www.dailymotion.com/swf/video/xf5fl8?additionalInfos=0" width="480" height="360" allowfullscreen="true" allowscriptaccess="always"></embed></object><br /><b><a href="http://www.dailymotion.com/video/xf5fl8_ninni_music">Ninni</a></b><br /><i>Yükleyen <a href="http://www.dailymotion.com/evrenbay">evrenbay</a>. - <a href="http://www.dailymotion.com/tr/channel/music">Video klipler, sanatçı röportajları, konserler ve çok daha fazlası.</a></i></div><div>Lütfen büyüterek izleyin ve tanıdığınız tüm çocuklara izletmeyi de ihmal etmeyin;) <a href="http://yavrusu.blogspot.com/">Evren</a> ve<a href="http://olmadikislerpesinde.blogspot.com/">O.İ.P</a>'i tekrar tekrar kutlarım:)</div><div><br /></div></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="color:#3333FF;">Dipnot: Ben bu mimi bizi okuyup da henüz söz konusu mimi cevaplamamış tüm annelere paslıyorum. Gerçekten güzel kitap ve bakış açılarının ortaya çıkmasını sağlayan bir mim olduğuna inanıyorum. Hadi rastgele:)</span></span></span></div>anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-37325228665645472012010-10-19T21:33:00.007+03:002011-02-21T01:46:25.922+02:00Bakım Güzellik<div><span class="Apple-style-span" style=" ;font-family:Helvetica;font-size:12px;"><img src="webkit-fake-url://1AF3D42F-1FDA-420E-9B71-6C43E998DC55/makethumb.aspx.jpg" alt="makethumb.aspx.jpg" /></span>Bundan 4-5 yıl evvel kısa süreli bir cilt problemi yaşadım. Hayatımda ilk defa tüm yüzüm sivilceyle doldu. Ergenlikte bile en ufak sivilce problemi yaşamamış biri olarak bu durumun beni ne kadar gerdiğini tahmin edersiniz. Hemen cilt dr una göründüm rutin hormon testleri falan derken herhangi bir problemle karşılaşılmadı. Yine de bir kaç cilt kremi verildi onlar da soyma yaptığından cildim iyice alev alev bir hal aldı. İlk defa bu tür bir problem yaşıyordum ve şaşkındım. Derken Tekin Acar'dan bir telefon geldi "Efendim Paris'ten uzmanımız geldi yeni bir ürünümüz hakkında bilgilendirme ve cilt bakımı yapmak istiyoruz " diye. Normalde bu tür tanıtımlara gitmeyi çok sevmem zaten cildimin o gün ki durumunda tek kurtarıcının dr olduğuna inandığımdan çok da itibar etmeyerek reddettim. Gel gör ki bir kaç gün sonra tesadüf eseri oradan geçerken ( tanıtım Tunalı'da olunca günlük geçtiğin yol üzerinde oluyor dolayısıyla) hadi be bir girip bakayım ne olacak ki dedim ve kendimi içeride buldum. Elbette uzman randevusu dolmuştu. Ve o gün benimle istanbul'dan gelen ürün müdürü hanım ilgilendi. Hala minnetle andığım bu hanımın malesef ismini unuttum, kendisi ürünleri bana tanıttı benim yaşlarımdayken aynı sorunla karşılaştığını ve ne yapmam gerektiğini uzun uzun anlattı. Kadıncağız beni etkilemeyi başardı ve bir kaç ürün ve daha çok sample ile oradan ayrıldım. Eve geldiğimde mucize yaratacak ürüne o kadar da inanıyor değildim ama ne kaybederim diyerek denedim. İlk defa bir ürün grubunun bu kadar işler olduğuna şahit oldum çok kısa bir sürede eski cildime kavuşmuş ve neredeyse tüm sivilcelerimden kurtulmuştum. O gün bugündür de aynı sorun tekrar etmedi. O gün o hanımefendi vasıtasıyla tanışmış olduğum markanın ismi <a href="http://www.lacolline-skincare.com/en/index.php">La Colline</a>'di. Daha sonra hamilelik ve emzirme sürecimde içinde malesef paraben barındırdığı için yerine loccitane'in organik serilerini kullanmayı tercih ettim ama gönlümün bir tarafı hep bu üründe kaldı. Bir kaç gün önce Yeniden bir telefon aldım ve aynı uzmanın senede bir yaptığı rutin ziyaretinin gerçekleştiğini ve kendisine cilt bakımı yaptırmak isteyip istemediğimi sordular. Bu defa hemen kabul ettim randevu saatimi alarak iki gün sonrayı sabırsızlıkla bekledim. Karşımda müthiş tatlı bir kadın duruyordu, epeyce ilerlemiş yaşına rağmen cildinin ışıltısı, pırıltısı görülmeye değerdi. Elbette bunda Fransız olmasının da etkisi vardır muhakkak ama insan o yaşa kadar cildini nasıl böyle güzel korur, ne kadar güzel bir şeydir, inanılmaz.</div><div>Güzel bir gün geçirdim cildime bakım yaptırdım , bir kaç çeşit ürün aldım ve memnun mesut ayrıldım. Bilen bilir benim gibi organik manyağının parabenli ürün tüketmesi çok zordur ama ne yapayım söz konusu La Colline olunca akan sular durdu. Çünkü kısacık bakımda bile cildim ışıl ışıldı:)<br /><div><span class="Apple-style-span" style=" ;font-family:Helvetica;font-size:12px;"><img src="webkit-fake-url://151A2CCB-08F0-4A4C-9F99-38633677F971/makethumb.aspx.jpg" alt="makethumb.aspx.jpg" /></span>Bu arada sivilce problemi yaşadığınız ya da bir iki tane sivilceniz çıktığında kullanabileceğiniz mucize bir başka ürün daha var ki o da "GUERLAİN İNSİMA CREME CAMPHREA" kesinlikle her kadının kozmetik çantasında olması gereken muhteşem bir ürün. Diyelim ki sabah kalktınız ve hiç ummadığınız biçimde lüzumsuz bir sivilceyle burun buruna geldiniz:( Hemen bundan azıcık parmak ucunuzla pat pat yaparak uyguluyorsunuz ve ta tam! Hem sivilceniz kapanıyor hem de kısa sürede yokoluyor. Çok seviyorum kendisini:)</div><div><div>Not: Eğer sivilce probleminiz varsa dikkat etmeniz diğer kuralları sıralamadan noktalanmasın bu yazı şöyleki;</div></div></div><div>1 Her gün mutlaka yastık kılıfınız değişmeli.</div><div>2 Saçlarınız sivilcelerden kurtulma süreciniz boyunca yüzünüze değmemeli, toplu olarak kullanmalısınız.</div><div>3. Yüzünü uygun ürünle temizledikten sonra kağıt havluyla kurulamalısınız.</div><div>4. Bu süreç zarfında peling yapmamalısınız.</div><div>5. Cildi aşırı arındırıcı ürünlerden kaçınmalısınız. Cildinize uygun yumuşak, yağsız ürünler tercih etmelisiniz.</div><div>6.Parfümünüzü cildinizin kulak arkası gibi bölümlerine kullanmamalısınız. </div><div>7. Stresten uzak durmalı, sigara ya da sigaralı ortamıhayatınızdan çıkartmalısınız.</div>anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-18976023229251325022010-10-12T22:10:00.004+03:002010-10-12T22:53:06.155+03:00Top 5'e Gel, Topla Gel ;)<a href="http://basakvecinar.blogspot.com/">Güzel bir kadından</a>, güzel bir mim almışız. Diyor ki en çok tıklanan beş postunuzu sıralayınız. Kumanda panelinden girip istatistikler kısmını tıklayınca en çok tıklanan postunuza ulaşıyormuşsunuz meğerse ve ben şimdiye kadar hiç merak etmemişim. Tıkladık gördük işte Cafe Anne Yazar' ın tersten ilk beşi:))<div>5. <a href="http://cafeanneyazar.blogspot.com/2010/02/organik-kozmetik-bebek.html">Organik Kozmetik (Bebek)</a> ; Şahsen 5 numarada olmasına üzüldüm çünkü özellikle bebek kozmetik sektörü bebeklerin hassas cildine zarar verebilecek kimyasallarla bezeli bir portföye sahip. Bu sebeple özellikle bebek kozmetiğinde organik ürünlerin kullanımının daha doğrusu paraben ve türevlerinin kullanılmadığı kozmetik ürünlerin ( şampuan, sabun, pişik kremi, vücut kremi, v.s.) bebeklerin kullanımına sunulmasını daha doğru buluyorum. Bu bağlamda<span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 24px; color: rgb(51, 51, 51); "><span style="font: normal normal normal 24px/normal Times; color: rgb(47, 52, 155); "><span class="Apple-style-span" style="font-size: small; "> </span></span><span style="color: rgb(97, 14, 207); "><span class="Apple-style-span" style="font-size: small; ">http://www.cosmeticsdatabase.com/ bu sitenin linkini yine vermek isterim zira kullandığınız ürünlerin ismini girdiğinizde sağlığa ne kadar zararlı olduğunu size puanlıyor.</span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:'Trebuchet MS', Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif;color:#610ECF;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:'Trebuchet MS', Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif;color:#610ECF;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;"><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(0, 0, 0); font-family: Georgia, fantasy; font-size: 16px; ">4. <a href="http://cafeanneyazar.blogspot.com/2010/10/hzl-zayflama.html">Hızlı Zayıflama ? ;)</a> ; 2-3 kilo fazlalıkları olanların bile "aman kilo aldım ay napıcimm şimdi" diye dövündüğü bir zamanda buna şaşmamak gerek ne de olsa trendy bir konu :)) </span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:Georgia, -webkit-fantasy;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:Georgia, -webkit-fantasy;">3. <span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, fantasy; "><a href="http://cafeanneyazar.blogspot.com/2010/02/bebeklere-kahvalt-onerileri.html">Bebeklere Kahvaltı Önerileri (Ekgıda 3)</a>; Sevdiğim bir post. Umarım işe yaramıştır, her ne kadar bizim kıza işlemiyor olsa da:))</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:Georgia, -webkit-fantasy;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:Georgia, -webkit-fantasy;">2.<span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, fantasy; "><a href="http://cafeanneyazar.blogspot.com/2010/02/1-dogumgunu-hazrlklar.html">1. Doğumgünü Hazırlıkları</a>; Kesinlikle favorilerimden. Yaşasın 1. doğum günleri zira:) Kesinlikle hakettiği sıralama da kanımca:))</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:Georgia, -webkit-fantasy;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:Georgia, -webkit-fantasy;">1. <span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, fantasy; "><a href="http://cafeanneyazar.blogspot.com/2010/02/y-viva-espana.html">Y Viva Espana :))</a> ; Vay be gerçekten şaşırdım:) Üstelik açık ara önde. Emek verdiğim postlardan biridir kendisi. Bileğinin hakkıyla 1. olmuş diyelim:) E tabi bu birincilikten sonra İspanya'ya gitmezsem ayıp olur diye de ekleyelim;)) Bekle beni İspanya ben geliyorum:))</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:Georgia, -webkit-fantasy;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:Georgia, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, fantasy; ">Müsadenizle ben de birilerini mimlemek istiyorum. Muhtemelen mimleyeceklerim başkaları tarafından da mimlenmiştir ama ne yapalım ben gerçekten ilk beşini merak ettiğim blogları yazacağım. </span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:Georgia, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, fantasy; "><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, fantasy; "><a href="javascript:void(0)">Özgüranne</a> ,</span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:Georgia, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, fantasy; "><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, fantasy; "> </span><a href="javascript:void(0)">YAVRU SU</a>, </span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:Georgia, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, fantasy; "><a href="javascript:void(0)">♥* Fashion By Siu *♥*</a> , </span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:Georgia, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, fantasy; "><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, fantasy; "><a href="http://www.inciminci.com/">Okul Öncesİ Magazİn İncİmİncİ</a>, </span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:Georgia, -webkit-fantasy;"><a href="javascript:void(0)">CAFE PEPELA</a>,</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:Georgia, -webkit-fantasy;"><a href="javascript:void(0)">Beril ve Ben</a>,</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:Georgia, -webkit-fantasy;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:Georgia, -webkit-fantasy;">Ay bi baktım da çok varmış fazla meraklı görünmemek adına hepsini yazmayayım. Nasıl olsa kesin mimlenir onlarda:))</span></div>anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-81139722306586555382010-10-02T17:54:00.004+03:002010-10-20T21:48:04.517+03:00Hızlı Zayıflama ? ;)Tam zamanlı zayıflama macerama başlayalı bir hafta bir gün oldu. Bu süre zarfında tamı tamına 1 kilo 600 gr vermişim. 6oo gr nedir 1,5 kilo yazsaydın diyenlere sesleniyorum o 100 gr mın benim için öneminin farkında mısınız ?:P Sizin odun kuru tabi :))ya da böyle bir şey :/ Nasıldı o atasözü yav ? :)) Her şey birbirine girmiş durumda Kamer Genç'e benzedik bu diyet yüzünden:)<div><div><div><br /></div><div>Evet neyse ne! Gelelim bir hafta da bünyenin 1 kilo 600 gr dan nasıl kurtulduğuna. Baştan söyleyeyim, evet ülkenin bilinen dr larından birine gittim hangi dr du neydi diye beni yormayın adını yazarsam ilerde buradan rahatça arkasından atıp tutamam o yüzden de yazmıycam:)) Ama diyebilirim ki onunla çalışan bir diyetisyenle görüştüm ve aşağıda ki diyet listesi de onlara aittir. Amma velakin 3,5 saatlik aç kalmam sonucu yapılan bir teste dayanarak beni hipoglisemi hastası ilan etmelerini henüz içime sindiremediğimden midir, hala bir hazır olamama durumumdan mıdır nedir diyetlerine birebir sadık kalamadım. Daha doğrusu sadık kalmayı da istemedim. Nedeniyse geçmiş deneyimlerime dayanarak diyetlere karşı üzerimden atamadığım inançsızlık diye özetlenebilir.</div><div><br /></div><div>Ben benim yöntemlerle ilerleyip yavaş ama sindire sindire kilo vermek taraftarıyım. Yani bir oturuşta 1 kavanoz nutella yı utanmasa bitirebilecek bir bünyeye birden " 6 kaşık yemek ye "</div><div>demek bana inandırıcı gelmiyor. Elbette kişi verilen diyet listesini uygularsa muhakkak kilo verir. Ama verdiği o kiloları zihniyetini değiştirmedikten sonra aynı hızla geri alır diye düşünüyorum. Aslında ben zihniyeti değiştirme konusunda da tedirginim; sonuçta bu insanlar seni zayıflatabilmeyi başardıkları sürece isim yapabilirler. Bir de bulunduğu yer itibariyle zayıflama konusu hayatlarının her şeyi haline gelmiş. Yani ben ne kadar kızımla kafayı bozmuşsam bunlar da zayıflamayla aynı derece kafayı bozmuşlar düşünün yani:) Hem öyle bir bozmuşlar ki bir çoğu çaktırmadan sağlık mağlık adına metabolizma hızlandırıcı ilaçlar dayıyor danışanlarına. Hani ne kadar doğru bir geyiktir bilmiyorum ama bazı ülkelerde 5 yıldan fazla ilkokul öğretmenliği yapmış olanların şahitliği geçerli sayılmıyor derler ya işte o hesap bunların da zayıflama konusunda ne kadar çığrından çıktığı belli değil. Tabi bu durumda milletin onlara zayıflatma merkezi gözü ile bakmasının onlar üzerinde yarattığı etkiyi de unutmamak lazım. Hani bir ara Taylan Kümeli Sütaş reklamlarında bıldır bıldır koşuyodu da </div><div> " ulen sen önce kendini zayıflat" deyip kadının anasından emdiği sütü burnundan getirip bir deri bir kemiğe çevirdiler ya işte o hesap her daim zayıf kalmalı ve zayıflatmalılar. Hedef bu, sağlıklı olmanın tek koşulu bu onlar için. </div><div><br /></div><div>Oysa ki ben dalyan gibi amcamın kanser denen o illet yüzünden bir hafta içinde bir deri bir kemiğe bürünüşünü izlemiş biri olarak; nasıl bilincimin altına üstüne zapzayıf kal mesajını gönderebilirim ki? Kilo alan insanların beyinlerinin onlara oynadığı oyunları keşfetmeli önce. Kim durduk yere yemesi gerektiğinin üzerinde yer? Ama bunu yazarken "kilo almamak için hiç bi halt yemiyorum canım. Ay vallahi aç geziyorum. Aman ne kadar da zayıfım, çıtırım" demek adına öğürenlerde en az kilo alanlar kadar yeme konusunda sorunlu kanımca. Yani sabahları 6 dilim peynir sağlıklı olamayacağı gibi bir ince dilimin yarısıyla ayakta durmaya çalışanların ya da daha kötüsü hiç kahvaltı ya da akşam yemeği yemeyi tercih etmeyenlerin de sağlıklı olamayacağı aşikar. Doğum günü çok yaklaşmış bir terazi olarak aslolan dengedir diyorum daha da bir şey demiyorum:))</div><div><br /></div><div>Yine uzattım değil mi? İşte aşağıda bana verilen liste var. Aslında bu çeşit listelerin yayınlanması taraftarı değilim ama hem biraz fikrinizi almak istiyorum hem de bana gönderen diyetisyenin emziren anne olduğum için son derece besleyici olduğunu söylemesinden dolayı bu listeyi paylaşmakta sakınca görmüyorum. Ben bu listenin yarısını ( yani 6 y.k. dediyse 9 yaparak gibi) uygulayarak hiç spor yapmadan ve dahi yürüyüşe çıkmadan bir haftada 1,5 kilo verdim ama eminim tamamını uygulasam 2,5 kilo verirdim. Ayda 6-8 kilo bence hızlı bir kilo veriştir. Bu noktada bazı arkadaşlar "aylarca kilo vereceğim diye azim yapacağına koruyacağım diye azim yapmak daha kolay" diye düşünüyorlar. Ben de diyorum ki "yavaş kilo vermek demek hem bünyeni tahrip etmeden hem de beslenme alışkanlığını birdenbire değilde yavaş yavaş farkettirmeden değiştirmek anlamına geliyor" bu nokta da kafam karışmış durumda siz ne dersiniz acaba ?</div><div><br /></div><div><p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman"><b>KAHVALTI</b></p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman">1 dilim beyaz peynir (40g)</p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman">5-6 adet zeytin</p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman">2 dilim tam tahıllı ekmek (çavdar - tam buğday - karışık tahıllı)</p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman">Domates - salatalık - yeşilbiber</p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman">* 2 GÜN/HAFTA 1 adet yumurta eklenebilir <span style="font: 16.0px Times"> (ben haftada 4 gün yedim)</span></p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman"><b>ARA ÖĞÜN </b></p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman">1 adet orta boy armut veya elma veya 3 adet mürdüm eriği veya 1 adet şeftali/nektarin veya 1-2 adet mandalin</p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman">2 adet ceviz <span style="font: 16.0px Times"> </span></p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman"><b>ÖĞLE YEMEĞİ </b></p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman">6 yemek kaşığı sebze yemeği (kıymalı veya zeytintyağlı hazırlanabilir) veya 6 YK kurubaklagil yemeği</p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman">1 kase (4 YK) yoğurt</p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman">2 dilim tam tahıllı ekmek veya 1 dilim ekmek ile 1 kase çorba <span style="font: 16.0px Times"> </span></p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman"><b>ARA ÖĞÜN </b></p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman">1 porsiyon meyve veya 2 adet kuru kayısı veya kuru erik</p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman">6 adet badem <span style="font: 16.0px Times"> </span></p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman"><b>ARA ÖĞÜN </b></p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman">Yarım su bardağı veya 1 çay bardağı süt</p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman"><span style="text-decoration: underline"><b>VEYA</b></span><b> </b>1 dilim az yağlı beyaz peynir ile 1 dilim tam tahıllı ekmek (veya 2 adet kepekli grisini) <span style="font: 16.0px Times"> </span></p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman"><b>AKŞAM YEMEĞİ </b></p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman">3 köfte kadar (90-100g) kırmızı et veya tavuk veya balık veya hindi eti</p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman">4 yemek kaşığı sebze yemeği ve/veya karışık salata (1 TK zeytinyağı ile)</p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman">1 dilim tam tahıllı ekmek</p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman"><span style="text-decoration: underline"><b>VEYA</b></span><b> </b>6 YK kurubaklagil yemeği (y.mercimek/nohut vb) + 2 YK bulgur pilavı veya 1 dilim ekmek ile ayran/cacık/yarım kase yoğurt ile salata <span style="font: 16.0px Times"> </span></p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman"><b>GECE</b></p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman">2 adet mürdüm eriği veya 1 adet orta boy armut</p> <p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman">1 kutu probiotik yoğurt (içine 1 çay kaşığı tarçın eklenebilir) - Bu tarçını da hani hiç tatlı vermemiş ya tatlı ihtiyacımı gidermek için veriyor ne kadar iyi niyetli değil mi? :P:)<span style="font: 16.0px Times"> </span><span style="font: 16.0px Lucida Grande"><br /></span><span style="font: 16.0px Times"> </span></p><p style="margin: 0.0px 0.0px 16.0px 0.0px; font: 16.0px Times New Roman"><span style="font: 16.0px Lucida Grande"> </span><span style="font: 16.0px Times"> </span></p></div><div><br /></div></div></div>anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-69652898303680043972010-09-24T02:02:00.008+03:002010-10-20T21:48:33.544+03:00Zayıflama Maceram 1<div><span class="Apple-style-span" style=" ;font-family:Helvetica, fantasy;font-size:12px;"><img src="webkit-fake-url://B90BB277-EE80-4684-82B5-372C41B89EA1/zayiflama.jpg" alt="zayiflama.jpg" /></span> </div><div>Uzun zamandır yazmıyor ya da yazamıyorum. Belki şehir dışında olmanın verdiği rehavet, belki kendini ifade etme isteksizliği, belki zaman darlığı ya da hepsi birden.</div><div>Ama tabi nereye kadar değil mi? Bu lüzumsuz ataleti yıkmak gerek, yazmak gerek. Neler oldu bitti, kendinle konuşur gibi not etmek gerek diye diye bloga düşüverdim yeniden ;)</div><div><br /></div><div>Ve ayağımın tozuyla çıktığım macerayı size raporlamaya karar verdim;<br /><div><br /></div><div>Hemen hemen 25 yaşımdan itibaren benimle yaşamaya başlayan bir problemim var benim. Hani pek çoğunuzun yakından tanıdığı çağımızın populer problemi olan kilo probleminden bahsediyorum. Doğum yapana kadar kendilerini kontrol altında tutmayı daima başaran ben malesef aynı başarıyı doğumdan sonra devam ettiremeyerek bilenlerin bildiği üzere epeyce enine boyuna bir kadına dönüştüm. Kapı gibi hatun derler ya hah işte tam da ondan oldum:)) </div><div><br /></div><div>Bunda sadece boğazımı tutamamın payı yoktu tabi. Bundan 3 sene evvel hamile kalmaya karar verdiğimde bir aksilik var mı yok mu diye öncelikle rutin testlerimi yaptırmıştım. İyi ki de yaptırmışım çünkü bu sırada troit hastası olduğum anlaşıldı. Hemen iyi bir endokrinci arayışına girilerek hastalığımın çeşitini, ne yapmam gerektiğini öğrendim ve artık hipotroitli bir kadın olduğumun bilinciyle kabak gibi başbaşa kaldım.</div><div><br /></div><div>Neyse efendim, önceleri bozuldum zira bu hastalık insan da kısırlıktan tutun türlü çeşit şeye sebep olabiliyordu. Malesef en kötü etkilerinden biri de metabolizmayı yavaşlatmasıydı:(</div><div>Yani ben sizin yediğiniz kadar yesem de sizin yaktığınız kadar yakamıyordum ve bu gerçekle yaşamaya alışmalıydım. Ha tabi bir de her gün vücudum artık üretemediği için dışardan almam gereken troit hormonu haplarımda hastalığın bonusuydu (!);)0</div><div>Neyse allah beterinden saklasın deyip kabul ettik hastalığımızı ve cebimize attık ilacımızı. Sonrasında "ulan ben 6 senedir çocuk istemiyorum. Bırak ya kendim çocuğum deyip şişim şişim şişinip geziyorum" şimdi bir de çocuk doğurmadıkça " yok canım kesin kısırdır atıyo" diyenlerin dediği doğru çıkmasın mı ? diye paniklemedim de değil doğrusu :)</div><div>Neyse ki hemencecik hamile kaldım da kendimi çok daha fazla üzmeden bu süreci atlatmayı başardım. Bu işte en sevindirici nokta hamileliğimden önce bu durumu farketmem zamanında ilaç kullanımına başlayıp değerleri normale çekmeyi başarmam ve hamileliğim sürecinde doğru oranda troit ilacı içerek bebeğimin bu durumdan etkilenmesinin önüne geçebilmeyi başarmış olmamdı. Ki bu noktada HAMİLE KALMAYI PLANLAYAN TÜM ARKADAŞLARIMIN HAMİLELİK ÖNCESİ TÜM FONKSİYON TESTLERİNİ YAPTIRMALARI GEREKTİĞİNİN ÖNEMİNİ vurgulamadan geçemeyeceğim. Çünkü daha sonra bu konuyla ilgili vahim bir kaç örneği duydum ki aman uzak olsun herkesten:(</div><div><br /></div><div>Buraya kadar bir sorun yoktu. Asıl sorun doğum yaptıktan sonra metabolizmamın yavaş olduğunu bile bile yemeklerden özellikle hamur işi ve tatlıdan kaçamamış olmamdı. Aman efendim nasıl bir tatlı istemek :( ki ben aşırı tatlı seven bir insan değildim doğurasıya kadar. Bir süre süt üretiminin vücudumda yarattığı etkidir diye düşündüm. Valla ciddi bak böyle düşündüm:) Ne var tamam belki böylesi daha işime geldi:P</div><div><br /></div><div>Her 6 ayda bir troitimden dolayı kan vermek zorunda olduğumdan bu kanları verirken tam kanıma da baktırdığımdan şeker testlerimi de yaptırıyorum gibi algıladım kendimi ama meğerse yetersizmiş bu testler. Efendim geçtiğimiz cuma yine kan verdim ben ama bu sefer dr umun tavsiyesi ile açlık tokluk şekerime de hamilelikten sonra yeniden baktırdım . Bu sayede insülin direncim kontrol edilecek kilo alımında bunun neden olup olmadığı anlaşılacaktı. Aman ben o kanı vermez olaydım:( Sanki başımdaki hastalıklar azmış gibi ( ki bir de kayak yaparken düşmem + ağır soğuk algınlığı geçirmem sonucu oluşan cillop gibi üstüste binmiş 3 tane bel fıtığım var ki evlerden ırak ) telefonda ki ses bana yeni hastalığımı müjdeledi. "Efendim siz de hipoglisemi var dedi öncelikle bunu kontrol altına almalıyız tatlı ve karbonhitrat krizine girmenizin nedeni bu hipoglisemik durumunuz dedi. Ne hönk falan diyemeden diyetisyenimizin verdiği listeyle kontrol altına almaya çalışacağız dedi karşı ses.:( Nasıl yani ya, neden ben hırrrr:( </div><div>Bir de annesini kaybetmiş biri olarak bastırmaya çalıştığım tüm korkularım hortlayıverdi ki sormayın gitsin:( Hemen bilinç altımı devreye sokarak iç sesi çalıştırdım ve aman canım yok bir şey geçer geçer dedim:/</div><div><br /></div><div>Ama tabi iç ses şunu da anladı ki tip2 diyabet olmaya niyetim yoksa bu kilolar benden gitmeliydi. Yani en azından eski 36 beden pantolonlarıma giremesem de atabildiğimi atabilmeliyim üzerimden hissi kuvvetlendi iyice. Ha tabi hala emziren bir anne olduğum gerçeğini göz ardı etmeden besleyici değeri yüksek bir diyet proğramı ile bu işin üstesinden gelebilirim diye düşünüp dr un diyetisyeniyle bağlantıya geçtim,görüştük, tanıştık, gülüştük ve ben çıkaracağı diyet listesini büyük heyecan beklemeye başladım.</div><div>Bugün de akşam üzeri diyet listesi elime ulaştı. Ulaşmaz olaydı:) Aynen şöyle yazmış hatun kişi;</div><div>"Emzirme döneminde olduğunuzu da göz önüne alarak hem besin öğeleri açısından yeterli hem de ara öğünlerde kan şekerinizin düşmesini önleyici bir beslenme düzeni hazırladım. Diyet listeniz ektedir bla bla :P"</div><div>Tabi ben bi heyecan ekteki listeyi açtım. Aman ne görsem iyi 6 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 çay bardağı süt türü dişimin kovuğunu doldurmayacak bir liste ve kesinlikle tatlı namına hiçbir şey yok:( Ya ben zaten böyle beslensem direkt 34 beden olurum. Ki zaten kendi yöntemlerimle kasmadan 10 kilo vermişim şimdiye kadar. Ne diye bu kadar kasacakmışım kendimi. Şimdi ne halt edeceğim ben oldum. Ne yani şimdi ömür boyu bu salak beslenme biçimine mi uymak zorundayım. Sağlıklı yaşamak buysa sağlıksızı nasıl usta ?:(( </div><div>..................................................</div><div><br /></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:Georgia, -webkit-fantasy;">Macera başlamadan bitti mi diyorsunuz :P :) Yok tabi ki bitmedi:P:)) Ben bi maceraya başlamaya karar vermeye göreyim kimse beni tutamaz ;-*</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:Georgia, -webkit-fantasy;">Gün gün bu blogda, kaçırma abla:)))</span></div></div>anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-82307124586371217232010-07-23T12:20:00.000+03:002010-07-23T12:22:38.050+03:00Bebeklerde Yürüme Çalışmaları<div style="text-align: left;">Bebeğin yürüme çalışmalarında ona yardımcı olabilecek bir iki bebek egzersizini paylaşmak istedim. Biz artık koşuyoruz ama yavrumun ayağa kalkmasında, denge sorununu çözmesinde faydasını gördüğüm iki hareketi yürüme aşamasına yeni gelmiş bebeklere bir faydası olur diye paylaşmak istedim.</div><div><br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgY2XjdvCOpFHOZwNU88dfPFyl8SG4pyffobbgNJsJ9lK46kTRsUJ4w7H-rEcX8zuWfUEG_XgI5WChN6JPhvDJFMULDc29npu10Ns1BkJR4aJbYUi_5jdLcI_3kFtLfs5Bm1RhvSum3jpFI/s1600/IMG_3725.JPG"></a></div><div><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgY2XjdvCOpFHOZwNU88dfPFyl8SG4pyffobbgNJsJ9lK46kTRsUJ4w7H-rEcX8zuWfUEG_XgI5WChN6JPhvDJFMULDc29npu10Ns1BkJR4aJbYUi_5jdLcI_3kFtLfs5Bm1RhvSum3jpFI/s1600/IMG_3725.JPG" style="text-decoration: none;"><img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgY2XjdvCOpFHOZwNU88dfPFyl8SG4pyffobbgNJsJ9lK46kTRsUJ4w7H-rEcX8zuWfUEG_XgI5WChN6JPhvDJFMULDc29npu10Ns1BkJR4aJbYUi_5jdLcI_3kFtLfs5Bm1RhvSum3jpFI/s320/IMG_3725.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5495036011970671778" style="text-align: left;display: block; margin-top: 0px; margin-right: auto; margin-bottom: 10px; margin-left: auto; cursor: pointer; width: 214px; height: 320px; " /></a>Bebeği duvara dayıyorsunuz ve bir süre sonra kendi dengesini sağlayabildiğini gören bebeğin kendine güveni artarak keyifli bir çalışma gerçekleşiyor.</div><div><br /></div><div><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqE8xvqKfwoG_B0qbIRidwspl-f3gMPfcyj-scAOuJwD-48OQFTlp720FA3wJPJKqdlxgA70vcddP2nsPoPMAUrG-PLuZLat0tFt_-ucouVrgCO34tmw8dk_gsfmxvfKrZqmJyuOJOoFWL/s1600/IMG_3730.JPG"><img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqE8xvqKfwoG_B0qbIRidwspl-f3gMPfcyj-scAOuJwD-48OQFTlp720FA3wJPJKqdlxgA70vcddP2nsPoPMAUrG-PLuZLat0tFt_-ucouVrgCO34tmw8dk_gsfmxvfKrZqmJyuOJOoFWL/s320/IMG_3730.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5496610958141684162" style="display: block; margin-top: 0px; margin-right: auto; margin-bottom: 10px; margin-left: auto; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 214px; " /></a></div><div><br /></div><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(0, 0, 238); -webkit-text-decorations-in-effect: underline; "><img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEyCt9geE7oWh7I-BWpBOB3RqcXtf9xSXHF2BPyGU4Tr_pLpVhiB8qrZnnnYaDaScrwcDVR1n-nlHO_L76YvLZBZYHAtvdQ6knNt3ONI2WRkeVKu5d4ZVZ-wmGjHjrbcnAZkpHrUipe5Zh/s320/IMG_3735.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5496615462334287218" style="display: block; margin-top: 0px; margin-right: auto; margin-bottom: 10px; margin-left: auto; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 214px; " /></span><div>Yine uzanabileceği yükseklikte bir yere alması için ilgisini çekebilecek bir iki nesne yerleştirin. Bu uzanma çalışmalarının hem el kol koordinasyonu hem de göz koordinasyonu üzerinde inanılmaz etkileri var.</div><div><br /></div><div>Bunlara ek olarak SMYK mağazasından şöyle bir yürütücü ( adı artık her neyse) almıştım Bu vasıfla kullanabileceğiniz gibi bebeğiniz yürüme işini bitirdiğinde oyun masasına dönüşebiliyor ve uzun bir süre kullanımı mümkün.</div><div><br /></div><div><br /></div><div><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbCZJ-SluvW8nGs1zryw5Wl0_27GbNe_RP9G4MFHQ05Ss4RzkOn20eXbywHEQh2_v3J24YuL3wEroLHj8lx5yLEFTmTo7RbF-PaVZgfBolURWSBssIYmnbpiwAwpIP0mci7DyEPolx5nbt/s1600/IMG_3740.JPG"><img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbCZJ-SluvW8nGs1zryw5Wl0_27GbNe_RP9G4MFHQ05Ss4RzkOn20eXbywHEQh2_v3J24YuL3wEroLHj8lx5yLEFTmTo7RbF-PaVZgfBolURWSBssIYmnbpiwAwpIP0mci7DyEPolx5nbt/s320/IMG_3740.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5497023788799763906" style="display: block; margin-top: 0px; margin-right: auto; margin-bottom: 10px; margin-left: auto; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 214px; " /></a></div><div style="text-align: left;">Ayrıca <a href="http://www.inciminci.com/">Okul Öncesi İnci Minci</a>'nin bloguna eklediği<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtYDNoaRktFyspXfL_wwByhTMqUdkt2Afr91CB65susUfiYtksfM2PvSS-iTP-ucizTpZ0QoaxtEushvrht-SPnHqx3LCva6SbcQJ5SzfoHMXy-K6EZRU0-kxawnGgbshFFib4W3Byg5A/s400/koruyucu1.jpg"> ilk adımlar için yeni bir icat</a> diye bir alet gördüm ki akıllara zarar:) Kendisi zaten farklı çalışmalar bulmak konusunda usta yeniden tebrik ediyorum onu buradan:))</div><div style="text-align: center;"><p style="margin: 0.0px 0.0px 0.0px 0.0px; font: 12.0px Helvetica"><img src="webkit-fake-url://88248091-4291-413A-B5FB-EB96BE599507/koruyucu1.jpg" alt="koruyucu1.jpg" /></p></div>anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-76647873657890566942010-07-10T18:12:00.004+03:002010-07-18T00:42:32.634+03:00Gecikmiş Mim<span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial;">Etkinliklerini çok severek takip ettiğim, blog aleminin değerli bloglarından biri olarak gördüğüm </span></span><a href="http://www.inciminci.com/"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial;">Okul Öncesİ Magazİn İncİmİncİ</span></span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial;"> beni mimlemiş bana da cevap yazmak düşmüş:) Bu mimin kuralı kırmızı ile yazılan kelimenin altına bu kelimenin sana ifade ettiklerini yazmak ve 10 blogdaşa pas atmakmış ki o işte de fena sayılmam. Haydi rastgele başalayalım bakalım:));</span></span><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"></span><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, fantasy;"><br /></span><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial;"><span class="Apple-style-span" style="color:#FF0000;">Felsefem:</span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial;">İnsan olabilmektir. Her insan içinde hem iyiyi hem kötüyü barındırır bilirim ve mümkün olduğunca içindeki iyiyi çıkartıp bulmaya yöneliktir tüm hedefim. Irkçılıktan, insan ayırmaktan, sadece kendi tarafından bakmaktan kaçıp adaleti, anlayışı, affetmeyi becerebilmektir tüm hissim :))</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, fantasy;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial;"><span class="Apple-style-span" style="color:#FF0000;">Hayat:</span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial;">Bir tatlı tebessüme sığdırabildiğiniz anlardır.</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, fantasy;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial;"><span class="Apple-style-span" style="color:#FF0000;">Çocukluk:</span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;">İnsanın sahip olduğu en değerli zamanlar, keşke kimse kimsenin .çocukluğunu kirletmese.</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, fantasy;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial;"><span class="Apple-style-span" style="color:#FF0000;">Güneş:</span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial;">Elimde değil çok seviyorum kendisini:) Ben tamamen yaz kadınıyım. Seviyorum güneşi dünyanın en güzel şehri olsun güneş olmasın eyvallah der giderim:) Ama yanında illaki deniz olacak:)</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, fantasy;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial;"><span class="Apple-style-span" style="color:#FF0000;">Gözler:</span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, fantasy;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial;">Bir insan bir kere hayatında değer verdiği birini kaybetmeye görsün sizinle konuşurken dudakları ne kadar gülüyor olursa olsun; içinde ki hüznü hep ele verir gözleri. Annesini kaybeden tüm çocuklar o hüzünlü bakıştan bir daha kurtulamazlar..</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, fantasy;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial;">Yıldızlar:</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial;">Yıldızlar bana hep </span></span><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px; "><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial;">Antoine de Saint-Exupery’i hatırlatır dolayısıyla da Küçük Prens'i. Ve aşağıdaki cümleleri;</span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, fantasy;"><span class="Apple-style-span" style=" line-height: 16px;font-size:medium;"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px; "><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial;">“Herkesin bir yıldızı var ama kimsenin ki birbirine benzemiyor. Yolcular için pusula, kimileri için ufak tefek bir ışık, bilginler için çözülmesi gereken bir sorundur yıldızlar… </span></span><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Onlardan birinde ben oturuyorum, ben gülüyorum diye geceleri gökyüzüne baktığında sana bütün yıldızlar gülüyormuş gibi gelecek. Gülmeyi bilen yıldızların olacak senin!</span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, fantasy;"><span class="Apple-style-span" style=" line-height: 16px;font-size:medium;"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style=" line-height: 16px;font-size:medium;">Güzellik;</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style=" line-height: 16px;font-size:medium;">Ruhun çirkinse çirkinsindir. Ve üstelik inan bana bu klişe klişe değildir..</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style=" line-height: 16px;font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="color:#FF0000;">Sevgi:</span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;">Sevmeyi ya bilirsin ya bilmezsin, ya içinde vardır ya da yoktur. Keşke sevmeyi bilen insanlar çoğalsa, hayat bayram olsa:)</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: arial, -webkit-fantasy; line-height: 16px; "><span class="Apple-style-span" style="color:#FF0000;">Aşk:</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;">Aşksız olmaz 7 si evlilikle geçen 15 yıllık bir beraberliğe sahibim. Aşkın gittiğini bilsem bir dakika daha beni kimse orada tutamaz. Aşk, ona baktığımda içimin titreyebilmesidir hala:) </span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style=" line-height: 16px;font-size:medium;">Erkekler:</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;">Hepsi bir kadına muhtaç, hepsinin idresi hem çok kolay hem çok zor:)</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style=" line-height: 16px;font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="color:#FF0000;">Savaş:</span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;">Ben barışcı bir insanım sevmiyorum savaşı, savaşları, savaşmak için sürekli bir neden arayanları. Elimde sihirli bir değnek olsa önce savaşları durdururdum, savaşı tek gerçek sanan çocukları lunaparklara doldururdum.</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style=" line-height: 16px;font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="color:#FF0000;">Ağlamak:</span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;">Gerekli. Ama zamanında ağlayacaksın, hüznü ertelersen hep peşinden gelir malesef.</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style=" line-height: 16px;font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="color:#FF0000;">Deniz:</span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;">En sevdiğim renk deniz mavisi, en sevdiğim yer denizin içi, en huzur bulduğum an denize baktığım an. </span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style=" line-height: 16px;font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="color:#FF0000;">Ayna:</span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;">Nedense hep sihirli gelirler bana, sanki mistik bir halleri vardır, severim aynaları, ne kadar gerçeği yansıttığını bilemesem de üstelik.</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;"> </span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style=" line-height: 16px;font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="color:#FF0000;">Hayal:</span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;">Hayal etmeyi bırakmışsanız hayatı bırakmışsınızdır:( </span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;">Ve efendim pasladığım blog arkadaşlarım;</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;"><a href="http://basakvecinar.blogspot.com/">küçük adamın maceraları</a></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;"><a href="http://berilveben.blogspot.com/">Beril ve Ben </a></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;"><a href="http://saricizmeli.blogspot.com/">Sarı Çizmeli</a></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;"><a href="http://tastoli.blogspot.com/">Yeni Bir Hayata Başlarken</a></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;"><a href="http://defnenil.blogspot.com/">Defne Nil</a></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;"><a href="http://gununcorbasi.blogspot.com/">Günün Çorbası</a></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;"><a href="http://yavrusu.blogspot.com/">YavruSu</a></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;"><a href="http://hikmetcinar.blogspot.com/">Çınarımda Bir Hikmet</a></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;"><a href="http://annekaleminden.blogspot.com/">Anne Kaleminden</a></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;"><a href="http://zeynepgulcemine.blogspot.com/">Gülce'nin Güncesi</a></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px;"><a href="http://basakvecinar.blogspot.com/"> </a><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial, -webkit-fantasy;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 16px; "><a href="http://basakvecinar.blogspot.com/"> </a><br /></span></span></div></div>anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-71313346186662789782010-06-15T02:10:00.016+03:002012-02-09T00:43:12.328+02:00Kitap, T.V. ve Mozart'ın Dayanılmaz Cazibesi<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIq74EtH7KnCoG24nTZpqBxRJE-u2bm-EgZ-nWzXIqoGDSopFuezmHrCPqDJ-yUhT35xLB2CE3-RpV_2d6AAF0-Yy-jhjnG0ncmQZDLkx7s1Wf0feGmm7mkz0hatxI5IDn1hmHHb6RRem7/s1600/mozart2.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIq74EtH7KnCoG24nTZpqBxRJE-u2bm-EgZ-nWzXIqoGDSopFuezmHrCPqDJ-yUhT35xLB2CE3-RpV_2d6AAF0-Yy-jhjnG0ncmQZDLkx7s1Wf0feGmm7mkz0hatxI5IDn1hmHHb6RRem7/s320/mozart2.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5483057625239932962" /><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(51, 51, 51); -webkit-text-decorations-in-effect: none; font-family:verdana, arial, sans-serif;font-size:-webkit-xxx-large;"></span></a><div style="text-align: left;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIq74EtH7KnCoG24nTZpqBxRJE-u2bm-EgZ-nWzXIqoGDSopFuezmHrCPqDJ-yUhT35xLB2CE3-RpV_2d6AAF0-Yy-jhjnG0ncmQZDLkx7s1Wf0feGmm7mkz0hatxI5IDn1hmHHb6RRem7/s1600/mozart2.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-text-decorations-in-effect: none; font-family:Georgia, fantasy;font-size:16px;"></span></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIq74EtH7KnCoG24nTZpqBxRJE-u2bm-EgZ-nWzXIqoGDSopFuezmHrCPqDJ-yUhT35xLB2CE3-RpV_2d6AAF0-Yy-jhjnG0ncmQZDLkx7s1Wf0feGmm7mkz0hatxI5IDn1hmHHb6RRem7/s1600/mozart2.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-text-decorations-in-effect: none; font-family:verdana, arial, sans-serif;font-size:-webkit-xxx-large;"><span class="Apple-style-span" style="color:#000000;">S</span></span><span class="Apple-style-span" style="-webkit-text-decorations-in-effect: none; font-family:verdana, arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><span class="Apple-style-span" style="color:#000000;">anırım pek çoğunuz geçtiğimiz hafta gazetelerde "Mozart Dinleyen Çocuk Daha Zeki Olmuyormuş" başlıklı haberlere denk gelmişsinizdir.Olaki denk gelmeyen varsa diye ben yine de ufak bir özet geçeyim. Efendim, en son olarak Avusturyalı bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre hamilelik sürecinde ya da doğumdan sonra klasik müzik dinlemenin zeka üzerinde herhangi bir etkisi olmuyormuş. Yani es kaza sırf bebeğim daha zeki olsun diye hababam sevmediğiniz halde klasik müzik dinlettiyseniz üzgünüm:( Ancak iyi tarafından bakarsanız şu şekilde faydaları dokunmuş olabilir; bu sayede yıllardır dinlemekten kaçındığınız klasik müziğin aslında ne kadar büyülü bir yanı olduğunu keşfedip bir klasik müzik tutkunu haline gelmiş olma durumunuz ya da sürekli bu tarz müzik dinleyerek daha sakinleşmiş, koliği azalmış bir bebek dünyaya getirme olasılığınız yükselmiş olabilir. Ama Mozart dinleterek ÖSS de (ya da bilemiyorum yeni adı her neyse ) çocuğunuzun birinci olma şansının artmasını bekliyorsanız geçmiş olsun:)</span></span></span></a></div><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, arial, sans-serif;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Şimdi ben bu konuya nereden geldim? Annelerin ünlü buluşma noktası <a href="http://www.nurturia.com.tr/">Nurturia</a> 'da zaman zaman annecikler bir takım konuları aralarında tartışıyor ameliyat masasına yatırıp konunun tüm organlarını dışarı çıkartıp çekiştirip sonra da el birliği ile dikiyoruz. İşte bu ameliyatlardan biri de T.V. konusunda yapılıyor. </span></div><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Bebeklerimize T.V. izletmeli miyiz izletmemeli miyiz? Kimi anne T.V.konusunda daha serbest düşünürken kimi anne kesinlikle izletmemek gerektiğini bunun bebeğin bilişsel gelişimi üzerinde negatif tesirler yaratacağını düşünüyor. T.V. konusu tartışılırken de konu dönüp dolaşıp Sabiha Paktuna Keskin ve onun üç yaşından önce çocuklara T.V. izletmeyin, kitap okutmayın demesi meselesine kadar dayanabiliyor. Tabi T.V. konusunu insan bir noktada anlayabiliyorken hal mesele kitap olunca şöyle bir "hönk, nasıı yani?" durumu yaşanabiliyor. İşte bendeniz de Nurturia'da tam bu konu üzerine yorumlama yapacakken baktım ki "iş yorum olmaktan çıkıp destan olmuş en iyisi post haline getireyim ne zamandır da yazasım yok bu da bahane olur " deyip atlayıverdim konunun içine. Atlayınca da Mozart'ı, Yankı Yazgan'ın bu konu hakkında ki söylemini v.s. hatırladım ve konu konuyu açtı işte:)</span></div><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Öncelikle Kitap konusuna açıklık getirmek gerekirse. Yani nedir bu Sabiha Hanım'ın kitaplarla derdi diye düşünecek olursak benim nacizane fikrimi ve kendisinden anladıklarımı paylaşmak isterim doğrusu. </span></div><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></div><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Şöyle ki; Kitap konusunda Sabiha Paktuna Keskin'in anlattığı şey somut zeka- soyut zeka meselesidir diye düşünüyorum. Psikoloji de Piaget gibi gelişim psikologları</span><span class="Apple-style-span" style="font-family:'Lucida Grande', arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="white-space: pre-wrap; "><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> çocukların bilişsel olarak gelişimlerini aşamalandırırlar ve bu aşamalandırmaya göre de 11 yaşına kadar çocuk soyut düşünme sistemini geliştirememiştir ve somut zekası ile iş görür. Bu durumda da siz ona soyut olarak bir şeyleri anlatmaya kalkarsanız vaktinden önce yükleme yaptığınız için sigortaları attırabilirsiniz:) Örneğin ilkokul 1. sınıf öğrencisine 1+1=2 diye bir matematik öğretimine gitmeniz yanlıştır. Ona somut bir şekilde her bir elinize birer elma alarak bir elma+ bir elma= 2 elma şeklinde somutlaştırılmış bir sistem üzerinden hareket ederseniz başarılı olursunuz. Kitap meselesinde de anlatılmak istenen budur. Çocuk ya da bebeğe doğal yaşamında gösterebileceğin, duyu organlarıyla tadarak, dokunarak, duyarak,v.b.algılayabileceği bir şeyi siz tek veya iki boyuda indirgerseniz soyut zekaya sahip olmayan çocuğun öğrenmesine, beyin gelişimine ket vurmuş olursunuz. Anlattığınız her neyse mümkün olduğunca somutlaştırarak vermeniz gerekir, çocuk anlattığınız nesneyi duyu organlarıyla kavrayabilmeli somut bir şekilde görüp, dokunabilmelidir.. Örneğin Paktuna, "Buluttan mı bahsediyorsunuz pamuğu elletin ve işte bulut tıpkı bunun gibidir" demelisiniz diyor. Çünkü bu durumda artık bulut çocuk için anlamlandırabileceği, somut zekasıyla kavrayabileceği bir şeye dönüşür. Ya da bir örnek daha verecek olursak eşleştirme mi yapacaksınız kartlar yerine ayakkabı eşleştirmek daha tercih edilesi olmalıdır.</span></span></span></div></span><div><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:'Lucida Grande', arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="white-space: pre-wrap;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></span></span></div><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"></span><div><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:'Lucida Grande', arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="white-space: pre-wrap; "><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Aslında tv konusunda da kitap konusunda da anlatığı şu; çocuklara bilişsel gelişim aşamalarının önünde şeyler sunmayın. Vaktinden önce verilen her şey zararlıdır. Tv de bunlardan biridir çünkü bebek tv de ne olup bittiğini anlamlandıramaz bir nevi " Zeki Müren'de bizi görüyor mu?" meselesi diyebiliriz:)) <a href="http://ozguranne.blogspot.com/2010/03/televizyon-neden-kotu-bir-bakcdr.html">Özgür Anne</a>'yi tv konusunda ki yazılarında nacizane destekliyorum çünkü anladığım kadarıyla o diyor ki "Bu konuda hakkında farklı ülkelerde yapılan farklı çalışmalara göre T.V.zararlı bir şey, ben çocuğuma izletmiyorum, sizin çocuklarınıza ya da ülkemin çocuklarına da kıymet verdiğim için ebeveynlerini bilgilendirmek istiyorum." Bu sorumluluğu hissediyor olmasını ben çok güzel buluyorum. Bu noktada biri bir şey biliyorsa anlatır uygulamak isteyen uygular istemeyen teşekkür ederim biz böyle iyiyiz der. </span></span></span></span></div><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:'Lucida Grande', arial, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="white-space: pre-wrap; "><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Tv konusun da kendi tutumuma gelecek olursak; ben tamamen baby tv den kaçırabilmiş biri değilim 1 yaşına kadar hemen hiç izletmedim diyebilirim. Ama şimdi biraz babamızın da etkisiyle günde 15 dk baby tv izleme hakkı veriyorum zaten o da daha fazlasından sıkılıyor çünkü çocuğun önüne farklı alternatifler sunabilirseniz tv cazibesini kaybediyor. Bu noktada Çocuk Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Yankı Yazgan'ın söylediklerine kulak vermekte fayda var. Diyor ki </span><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">" Çocukların gelişmek için karşılıklı ilişki kurmaya, bir insanla oynamaya, onu dinlemeye ve konuşmaya ihtiyaçları var. Çocuklar, zeka geliştirici olduğu iddia edilen proğramlar ile kazanabileceklerinin çok daha fazlasını; anne- babaları ile birebir etkileşimden, oyun oynamaktan ve kitap sayfalarını karıştırmaktan kazanır. İnsan zekasının en önemli parçası dil, oyun ve konuşma ile gelişir."</span></b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> Mozart dinleyip zeka arttırmakla ilgili ise şu vurucu cümlesi var ki bence çok hoş " Güzel müzik dinlemenin iyi bir şey olması için zekayı 3-5 puan arttırması mı gerekir?"</span></span></span></span><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Lucida Grande', arial, sans-serif; white-space: pre-wrap; "> </span></div><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Lucida Grande', arial, sans-serif; white-space: pre-wrap; "><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></span></div><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Lucida Grande', arial, sans-serif; white-space: pre-wrap; "><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Paktuna meselesine geri dönecek olursak kendisiyle ilgili eklemek istediğim bir şey daha var. Son zamanlar da bir kaç yerde denk geldiğim bir şey var kimi anne ya da baba kendisinin konuşma tarzından rahatsız oluyor ve itici geliyor ve aman ben onu dinlemek istemiyorum diyor. Ama bana kalırsa sırf bir insanın anlatım tarzı şöyle böyle diye dediklerine kulak vermemek çok doğru değilmiş gibi. Hatta bence;) Paktuna'nın tv ye çıkması ve geniş kitlelere sesleniyor olması bizim nesil ebeveynler için iyi bir şans. En azından </span><span class="Apple-style-span" style="white-space: normal; line-height: 18px; font-family:'Lucida Grande', Verdana, Helvetica, Arial, Geneva, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Spock’dan</span></span><span class="Apple-style-span" style="white-space: normal; font-style: italic; font-weight: bold; line-height: 18px; font-family:'Lucida Grande', Verdana, Helvetica, Arial, Geneva, sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> </span></span><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">aşırılmış kitaplarla çocuk büyütmek zorunda kalmaktan iyidir diye düşünüyorum siz ne dersiniz? :</span><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">)</span></span></div></div></div>anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com11tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-74273832645368052862010-05-31T00:56:00.006+03:002015-09-02T03:56:07.483+03:00Pazar Günü Hikayeleri:)<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgg-AARSiJHY6UhsUUs73JQFhj73kNv_83b4XzzQs3bdEW2pcMJ27K5EUjUcu15sg-j7NMhyphenhyphenfPtjG_cdwIhBoXtahkYz5bjHAvIRhlSG90A5KvtQfIo6wm_tE2_qpJTdnG1MS2tz1f7PNDp/s1600/ucurtma-tarihce-09-2.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5477219381159445714" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgg-AARSiJHY6UhsUUs73JQFhj73kNv_83b4XzzQs3bdEW2pcMJ27K5EUjUcu15sg-j7NMhyphenhyphenfPtjG_cdwIhBoXtahkYz5bjHAvIRhlSG90A5KvtQfIo6wm_tE2_qpJTdnG1MS2tz1f7PNDp/s400/ucurtma-tarihce-09-2.jpg" style="cursor: hand; cursor: pointer; display: block; height: 300px; margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 400px;" /></a><br />
<div>
Üç gündür iş seyahatinde olan babamız nihayet evine döndü. Pazar sabaha karşı gelip yatağa giren babasını uyandığında yanında görünce pek bi mutlu oldu minik kızımız. Hemen babasının koynuna girdi, tadını çıkara çıkara yatak keyfi yaptı. Bu arada kahvaltı güzel bir manzara eşliğinde yapıldı. Pervaza ekmek bulmak sevdasıyla konan kuşlara onlardan beter cıvıldamalarla karşılık verildi, baba kızın kuşlara duyduğu yoğun ilgi sayesinde anne kişisi gazetelere bile göz gezdirebildi:) Sonra oyunlar oynandı daha sonrasın da artık hareketlenme konusunda sınır tanımayan kızımızla babamız ilgilenmeye devam etti.</div>
<div>
Ben de birbirlerine hasret kalmış baba kızın birlikte eğlenmesini tercih ederek kitabımı okumaya koyuldum. Hay okumaz olaydım içerden çok kötü bir ağlama sesi geldi. Canım kızım şimdiye kadar<br />
hiç duymadığım bir tonda ağlıyordu:( İşte o an önemli bi şey olduğunu anladım çünkü bu 16 aydır hiç duymadığım bir ağlama tonuydu:( Önce telaşlanmamaya çalıştım çünkü ben ne kadar telaşlanırsam o da o kadar telaşlanacaktı ama çene altından gelen kanı görünce soğukkanlılığımdan taviz verdiğim çok belli oldu sanırım. Koca kişisinin bir anlık dalgınlığı kızımın çenesinin altında kanayan bir yara olarak geri dönmüştü. Bir an ne kadar büyük bir yara olup olmadığını kestiremedim. Dikişlik miydi yoksa hafif bir şey miydi? "Ben bakamıyorum sen bak" diyebildim koca kişisine. Kendileri yaraya bakıp "yok bir şey, telaşlanma" dedi. Dedi, ama içimden "zaten bu önemli bir şey olsa da hafife alır" falan gibi bir şey geçirdim (Oysa kızına çok düşkün olduğunu, hani şu çocukla baba arasında ki aşk zamanla başlar, gün geçtikçe artar babalarından olmadığını kızı doğar doğmaz benim papucun damda kendisine güzel bir yer bulmasından öğrenmiştim dolayısıyla önemli bir şey olsa bir dakika bile beklemeyeceğini bildiğim halde yine de güvenememiştim işte.). Zira kızımın başına gelen şeyin sorumlusu gözümde şu an oydu:) Yine de gözüm dönmeden konuşmayı becerebildim:)) Hemen soğukkanlı anne kimliğime geri dönerek çeneyi iyice bir kontrol ettim, yarayı temizledim, gerçekten de hafif bir yara olduğuna ikna oldum. İlginçtir ki normalde haddinden fazla babacı olan kızım bu gibi durumlarda yardımı hep benim kollarımda arıyor. Babası almak istediğinde gitmiyor boynuma daha da bir sıkı sarılıyor falan. Bunda hala teskin edici olarak gördüğü em em meselesinin etkili olduğunu düşünüyorum. Aslında başına bir şey geldiğinde hemen memeyi dayamak istemiyorum çünkü bu defa kendi kendimize teskinin tek yolunu meme gibi algılamış oluyor. Bu gibi durumlarda daha ziyade sıkı sıkı sarılarak, buz koyarak, sırtını sıvazlayarak tüm bu ritüel sonrası da emzirerek teskin yolunu seçiyorum ama bu defa hiç bir ritüeli takip edemeden direkt emme olayına giriştik. Nasıl bir şeydir ki o içtikçe şifa olur ve nasıl bir şeydir ki büyüyünce unutulur bu masum anlar. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
İşte böyle eme eme uyudu kuzucuğum. Ben bir yanına uzandım babası diğer yanına. Memeden ayrılmadı uzun süre. Bu konumda öylece uyuyakalmışız üçümüz. Rüyamda elimde uçurtma koşuyorum. Şimdi bu uçurtma da nereden çıktı derseniz bilinç altı falan değil bildiğin bilinç üstü:)) O gün öğleden sonra <a href="http://basakvecinar.blogspot.com/">Başak</a>'ın düzenlediği uçurtma şenliğimiz vardı. Demek ki ben iki gündür kızıma uçurtma şenliğine gideceğiz orada Çınar'la tanışacaksın, şunu göreceksin, uçurtma uçuracağız v.s. diye anlatmış biri olarak birden uçurtma şenliği kaçıracak kıvama gelince bir de şenlik saatinde uyuyunca şenlik direkt uykuma geldi:) Bi zıplamışım zıplamamla telefon sesini duymam bir oldu. Arayan Başak, işte böyle böyle oldu falan dedim bi duruma bakayım geçte olsa gelelim, peşine şenlikçi arkadaşlardan bir diğeri de arayınca gitmek farz oldu. Neyse ki bizimkilerde çok geçmeden uyandı ama tabi yemek filan derken saat epeyce ilerlemişti. Ancak oraya gitmeyi rüyasına girecek kadar kafasına koyan anne kişisi saat filan dinlemeden baba ve kız kişilerini peşine takıp Ahlatlıbel'de buldu kendini. İyi ki de bulmuş kızım başta pek açılamasa da kendine iyice bi geldi, güzel bir gün geçirdi. Ağır işlerin adamı olan koca kişisini elinde uçurtmayla görmek güzeldi her ne kadar uçurtmayı uçurtma konusunda çok büyük bir yetenek gösteremese de :) Sonradan başka arkadaşlarımızın da aramıza katılmasıyla biraz daha vakit geçirdiğimiz şenlik bizim için oldukça keyifli geçti diyebilirim:))</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Oradan yeni evlenen bir arkadaşımız için Paşabahçe'den güzel bir hediye seçmek üzere Panora'ya geçtik. Satış temsilcilerinden birinin eski öğrencilerimden biri çıkması ve onun oyalama taktikleriyle yeni bir kaza atlatmadan hediye seçmeyi ve bir pazarı daha atlatabilmiş olmanın rehavetiyle eve dönüş yolunu tutmayı başardık:) </div>
<div>
<div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-7517653031069492542010-05-18T17:37:00.009+03:002015-09-02T03:58:00.347+03:00Güzel Zamanlar, Güzel Kadınlar<div style="text-align: left;">
İki hafta önce blog aleminden tanıyıp daha sonra da <a href="http://www.nurturia.com.tr/">Nurturia</a> sayesinde yakınlaştığım 3 harika kadınla buluştum. Hamilelik dönemini saymazsak 15 Aylık bebek maceramda arkadaşlarımla gece tek başıma ilk dışarı çıkışımı yaşadım. Buluşmaya giderken sadece internet ortamından tanıdığım bu kadınlarla acaba iki satır laf edebilecek miyim fikrinin hiç aklımdan geçmediğini farkettim. Neydi bizi bu kadar yakınlaştıran annelik mi, kadınlık mı, aynı süreçten geçmek mi, hepsinin toplamı mı? Sanırım cevabı hepsinin toplamıydı. </div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
O gün o buluşmada sevecenlikle kreş muhabbeti yapmak, ya benim ki şöyle yapıyor demek, bakıcı sorunumu falan onlara açıp fikir almak, benden önce şimdi yürüdüğüm yollarda yürümüş kadınlarla muhabbet edip zaman zaman korkup (<a href="http://www.miracik.com/">Banu</a>'nun "annelik 18 ayla 24 ay arasında sınanıyor ve nasıl bir anne olduğun aslında o zaman diliminde ortaya çıkıyor." cümlesi ara ara kulaklarımda çınlıyor mesela. ) zaman zaman rahatlamak, rahatlatmak. Ne büyük keyif dedirtiyor insana hayatın güzel olduğunu bir kere daha anlamanı sağlıyor böyle kadınlar. </div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Evren'in insana özgürlük üfleyen havası, <a href="http://basakvecinar.blogspot.com/">Başak</a>'ın kaç yaşına gelirse gelsin asla kaybetmeyeceğini belli ettiği masumluğu, Banu'nun özgüvenli bakışları ve bu özelliklerin üçünün de yüzünde oluşturuduğu güzellik. Bana iki sene önce sinema senaryolarını tartıştığım benzer mekanlardan birinde üç tane şahane kadınla oturup çocuk muhabbeti yapacağım ve bundan bu kadar keyif alacağım söylenseydi "hadi canım" derdim:) Ama o gün hem senaryolara esin kaynağı olabilecek hem de içinde çocuklu kelimelerle de keyifli muhabbetlerin yapılabileceğini gösteren bir havayı soludum. Bu konuda yazmam geç oldu belki ama <a href="http://www.nurturia.com.tr/">Nurturia</a>'da Evren'in bana bıraktığı ufak bir notu gördüm. O kadar hoşuma gitti ki böyle bir şey hiç olmasa da yazmasının bile beni ne kadar rahatlattığını düşündüm ve sanki o güzel havayı yeniden soludum. Teşekkürler güzel kadınlar iyi ki varsınız ve iyi ki tanrı kadını yarattı:)) </div>
anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-30570833447450994362010-05-16T23:12:00.007+03:002010-05-17T15:27:51.707+03:00Yılın İcadı :))<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQWHWb0I6ht8FEaVk0h_wsKPTtexfaGei5e2CjvMXcXxxd8DXmWx4AerVD4ESqV9xo9Zr_pJiFBv0z_GsaTKD4Z9cRMEPftyx8tCW8DSUpARLQXLjLQwma7o-st0opok82eAjH3RADx4oj/s1600/Tub-Rinse1.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 227px; height: 228px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQWHWb0I6ht8FEaVk0h_wsKPTtexfaGei5e2CjvMXcXxxd8DXmWx4AerVD4ESqV9xo9Zr_pJiFBv0z_GsaTKD4Z9cRMEPftyx8tCW8DSUpARLQXLjLQwma7o-st0opok82eAjH3RADx4oj/s400/Tub-Rinse1.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5471967968981761698" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEifTLaSK-byCvjYvIxP6Vt3BEx60PDBqF8rFu8wFT-lLBFXFV6mwC_X4Gxcv0rUT4GxJBaaB8wwCpB7qM-3b5RuKlprLXUNWMMKwVdOgNssY73XXwL9LrWsPrAnNxmpESE3OpV_4SZre2Pw/s1600/Tub-Rinse.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 230px; height: 228px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEifTLaSK-byCvjYvIxP6Vt3BEx60PDBqF8rFu8wFT-lLBFXFV6mwC_X4Gxcv0rUT4GxJBaaB8wwCpB7qM-3b5RuKlprLXUNWMMKwVdOgNssY73XXwL9LrWsPrAnNxmpESE3OpV_4SZre2Pw/s400/Tub-Rinse.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5471967867570696466" /></a> Shampoo Rinse Cup:))<br /><div><br /></div>Sanırım çoğumuzun ortak sorunlarından biri banyo esnasında kafasından aşağı su döktürmeyi sevmeyen bebek ya da çocuklarımız :( Bu cumartesi bebek mağazalarından birini gezerken karşıma çıkan ürün " hadi ya! " dememe sebep oldu:) Bildiğimiz maşrafanın içini ikiye ayırmışlar ve ön bölümün üzerine esnek bir bölüm yerleştirmişler bu sayede yüze su gelmiyor ve şampuan ya da su kaçma engellendiği gibi özellikle daha küçük bebeklerde daha güvenli banyo saatleri oluşturuluyor. <div>Muhtemelen bizim gibi aynı dertten muzdarip bir ebeveynin cin fikirliliği olmalı diye düşündüğüm bu ürün beni bir yandan gülümsetirken bir yandan da tabi ya denemeye değer demeyi başarttı ve bir tane aldım. Aynı günün gecesi kullanıma soktuğum shampoo rinse cup ürünü ilk kafasına dayamamda kızım tarafından"" hopp noluyoruz" bakışlarına nail olsada kısa sürede "e peki o zaman " şeklinde benimsenerek bağırtıdan uzak eğlenceli bi banyo yapmamızı sağladı. Belki de çoğunuzun önceden bildiği, kullandığınız bir ürün olabilir ama ben yeni karşılaştım ve sevdim. Hepinizin bebeğine eğlenceli banyolar dilerim.</div>anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com16tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-31678893224980244762010-05-13T22:51:00.009+03:002010-05-14T03:03:03.293+03:000-36 Ay Bebeklere Kreş Proğramı<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7qx1sbOClroXyMvA5wQ7H_NqJB_aPvX27O5ijV7IQDolKA5VizS3yx_YpgJrEJK4yobePw3gr5AOMVcU1xOxjF871eioKKqcOrYs_nRZoG7TzdLEvU5ZPzPMVZf-EMwASw7HuX1Bd-mVp/s1600/1615.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 287px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7qx1sbOClroXyMvA5wQ7H_NqJB_aPvX27O5ijV7IQDolKA5VizS3yx_YpgJrEJK4yobePw3gr5AOMVcU1xOxjF871eioKKqcOrYs_nRZoG7TzdLEvU5ZPzPMVZf-EMwASw7HuX1Bd-mVp/s400/1615.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5470852414378451554" /></a><br /><a href="http://www.morpa.com.tr/emSITE.ASP?O=7&T1=485">Böyle bir kitap</a><a href="http://www.idefix.com/vitrin/aramasonuc.asp?Shop=0&aranan_yer=0&Page=1&SearchTerm=0-36+ay&SearchTerm%3ASelectedValue="> </a>buldum <a href="http://www.idefix.com/kitap/kres-programi-0-36-ay-kolektif/tanim.asp?sid=I1CL8RDLUP7PORR0K54K">sonra da bunu</a>, bunlar M.E.B. tarafından onaylı kreş proğramının tam metnini içeren kitaplar. İkinci kitap <a href="http://alpiharikalardiyarinda.blogspot.com/">Elfana</a> ve Hazel'den öğrendiğim kadarıyla son müfredat proğramını içeriyor ama ben Morpa yayınlarından olan birinciyi inceleme fırsatı bulduğumdan onun üzerinden yazıyorum ama ikinci kitap da hem son müfredat hem de fiyatı çok daha uygun olması dolayısıyla tercih edilebilir. <div><br /><div>Bu tür proğram kitapları 0-36 ay arası bebekleri olanlar için gerçekten güzel birer kaynak. İçine bakıp bebeğiniz hangi ayda ne yapar ne yapamaz görüp onu belirli alanlarda nasıl desteklemeniz gerektiği hakkında çok anlaşılır bir dil ve çok pratik yöntemlerle, hızlı çözümler sunan bir bilgilendirmeye sahip oluyorsunuz. Aslında öğretmenlerin kullandığı yıllık plan gibi bir şey sanırım ama dediğim gibi ebeveynlerinde rahatlıkla kullanabileceği yalınlıkta. Özellikle evde bebeğinize kendiniz ya da bakıcınız bakıyorsa ve bir proğram oluşturabilme konusunda güçlük çekiyorsanız ya da ne bileyim daha düzenli ama kasmadan bir şeyler oluşturmak istiyorsanız faydalı bir kaynak. Örneğin bu sayede bu hafta ki konumuz üçgen, kırmızı, bir sayısı gibi kavramlar diye belirleme yapabilir. O hafta kırmızı bir üçgeni bir kartonun üzerine çizip keserek, üçgen benzeri nesneleri ya da kırmızı nesneleri gösterek o hafta sadece o konuya yönelmenizi; Üçgeni sadece bir çizim şeklinde değil de hayatın her yerine sinmiş şekilde bellek kaydına aldırarak, hani sadece kitap sayfasındaki bir fotoğraf ya da çizim olmaktan çıkarıp reele dönüştürerek bebeğinize sunmanız gibi konularda size yardımcı olabilecek kaynaklar olduğu gibi içinde gelişimsel gözlem kayıt formundan tutun da, duyu eğitimine, bebek jimnastiğine, çevre düzenlemesine, hangi ayda hangi eğitim araç gereçlerinin kullanılabileceğinin listesine kadar çok yalın, çok kestirme, tablo halinde pratik bilgiler var. İlginizi çekebileceğini düşündüğümden paylaşmak istedim bilmem bir faydası dokunur mu ? :)<div><br /></div></div></div>anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com14tag:blogger.com,1999:blog-6840786535341941916.post-49967632639507648412010-05-08T15:16:00.000+03:002010-05-08T01:51:49.173+03:00Y Viva Espana :))<div style="text-align: center;"><span class="Apple-style-span" style="color:#0000EE;"><span class="Apple-style-span" style="text-decoration: underline;"><br /></span></span></div><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 210px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzdklwLjhH9CTzhIl1erjOIpdRmcw4rZd1Ls2_FKBTijYhSSTjDPRTojN_dRZadbX9Hg_d-kgKNvEQONP2k-RQEOX2lMZs70C4KXHlgBsjSzXx-crJ9GPP9-oWR6_ykrtDk1AJs9HTrwnb/s320/Spain+rsm.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5439573529062620658" />Bugünlerde içimde hep İspanya'ya gitme arzusu. İspanya'ya aş eriyorum desem yeri:p :) <div>Hayır hamile falan da değilim ama bilemedim ki :) Bir yaşında bir bebekle İspanya'ya gidilir mi? Gidilirse gezilebilir mi? Bilmiyorum ama denemeye değer mi? Kesinlikle değer :)) Neyse en azından Haziran sonuna kadar hiç bir yere kıpırdayabileceğimi sanmıyorum ama gidemesemde İspanya'yı buraya getireyim dedim :) Bir de yeni bloga böyle bir köşe yapayım. Gidilesi yerler köşesi:) İlk yaz İspanya için gelsin. Y Viva Espana :))</div><div><br /><div>Avrupa'nın güney batısında İber yarımadasında yer alan bu akdeniz ülkesi 17 özerk bölge ve 2 özerk şehirden oluşuyor. Başkenti bildiğiniz üzere Madrid. Önemli şehirleri: Barcelona, Granada, Sevil ve Valencia. Konuşulan dil: İspanyolca, Katalanca, Bask ve Galiçya dilleri. <div style="text-align: justify;">İspanya'nın şehirlerinde kısa bir gezintiye çıkacak olur ve işe Granada ile başlarsak Granada'da 711 yılından 1492'ye kadar etkisini sürdürmüş Arap kültürünün (Endülüs Emevileri) izlerini şimdi bile sürmenin mümkün olduğunu öğreniriz. Adını nardan alan şehir olarak da bilinen Granada ünlü Elhamra Sarayı'nı içinde barındırıyor. Elhamra kelimesinin Arapça da kırmızı anlamına gelen hamra kelimesinden türetildiği çünkü sarayın duvarlarında kırmızımtırak bir kerpiç kullanıldığı söyleniyor. Geniş avlulara, kocaman salonlara sahip ve çok görkemli bir saraymış.</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;"><div style="text-align: justify; "><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 213px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgz4b3Xx5WJz2GD-K_NJ6H58jYdXRX2OWhZ_GgeawuLbkqimVwOoqBwvCgoopObJMgKpBVYytYxUWOLirEN4ngdP9nSepTcGtQzzltkbokvYgAsLVY-OGPgDKLB47unBWzPFTK811VDl53r/s320/Endls34.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5439738021699429218" />Başvurduğum kaynaklardan okuduğuma göre bu sarayla ilgili en fazla etkilenilen şey bütün bina ve avlularda bulunan su havuzları olmuş. Arap kültürünün bir kuraklık kültürü olduğunu bu saraya bakınca daha iyi anlaladığını ifade eden bir çok yazıyla karşılaştım.</div><div style="text-align: justify; ">Anlatılan göre tepedeki saraya su usta bir mühendislikle taşındıktan sonra estetik amacının dışında tek bir gramı bile israf olmayacak şekilde bitkilerin sulanmasında kullanılmak üzere ayarlanmış. Arapların cennetinin de bu olduğu söyleniyor su ve serinlik. Dolayısıyla sarayın her detayının buna göre şekillendiği. Düşününce hak vermemek elde değil.<br /></div></div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;"><b>Madrid</b>: </div><div style="text-align: justify;">İstanbul sonrası gidilen Ankara gibiymiş. Muhtemel oranın İstanbul'u da Barcelona'dır. Cervantes'in Madrid'i müzeleriyle ünlü ve çok büyük bir kent olmasına rağmen görülebilecek yerlerin birbirine çok yakın mesafelerde olması işleri kolaylaştırıyormuş. Madrid için tipik bir avrupa başkenti görmek istiyorsanız ilk tercihleriniz arasında yer almalı da deniliyor.</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">Madrid Boğa güreşlerinin kenti. Hala kentin en ünlü Las Ventas Arenasında bu güreşler Avrupa birliği kurallarına rağmen sergilenmekte. Arenanın bir yanında Dr. Fleming'in heykeli bulunuyor hani penisilini bulan doktor. Penisilinin bulunma amacı matadorların acılarını azaltmak içinmiş meğerse. Barcelonalılar (Katalanlar), boğa güreşlerini kabullenmiyormuş o Madrid'lilerin işi diyorlarmış ve neyseki artık Katalan bölgesinde boğa güreşi hemen hemen yasak gibi bir şeymiş. </div><div style="text-align: justify;">Hemingway'ın yazılarından hoşlananlar onun boğa güreşlerine merakını ve matadorların dünyasını işleyiş biçimini bilir. Örneğin İspanya'da geçirdiği günlerini yazdığı " Öğleden Sonra Ölüm" isimli eserinde boğalar ve matadorlar arasındaki ilişkiyi ve bunun yaşamla benzerliğini ele alışı çok ilgi çekicidir . Arenada ki zavallı boğanın deneyimsiz fakat cesaretli insanın nasıl bir yansıması olduğunu bu eserde çok daha net görürsünüz. "Boğa güreşi bütünü ile boğanın cesareti, düşünce sisteminin yalınlığı ve deneyimsizliği üzerine kurulmuştur." diye başlar kitap. Yine ünlü "Çanlar Kimin İçin Çalıyor" isimli eserinde de matadorların büyülü dünyasına göz kırpar. Hemingay bizim gibi görmez boğa güreşlerini, tutkundur onlara, okuması da güzeldir hani ama Hemingway bile aklayamaz o vahşeti benim gözümde orası ayrı. </div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">Madrid'de görülesi yerler; Retiro Sarayı, Atocha İstasyonu,Colon ( Kolomb) Meydanı, Güneş Kapısı, Şehir Merkezi. Müzeler ise;<a href="http://www.museodelprado.es/"></a></div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;"><a href="http://www.museodelprado.es/">Prado Müzesi</a> : 12. ve 19.Yüzyıl arası eserlerin sergilendiği müze. Goya'nın, Botticelli'nin eserleri görmek hiç de fena olmazdı.</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;"><a href="http://www.museoreinasofia.es/index.html">Reina Sofia Müzesi:</a> Muhakkak gerçeğini görmek istediğim eseri içinde barındıran müze. Picasso'nun "Guernica"'sı işte bu müze de sergileniyor. Picasso İspanya'ya demokrasi gelmeden bu eserin İspanya'da sergilenmesine izin vermemiş zira Picasso bu eseri Franko rejimini destekleme amaçlı 2. dünya savaşında Nazilerin Guernica kasabasını bombalamasının ardından ölen siviller için yaptığı biliniyor. Franko'nun ölümünün ardından İspanya'ya anayasal monarşi gelmesi ile 1981 de Guernica Madrid' de sergilenmeye başlanıyor. Bu müze de Dali'nin eserlerini görmekte mümkün.</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;"><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhA0zwsxX93Tz3j7mFzCwmZh0bCCZ_xfJ9Am93aTC-DZw3V9E130CjPZ2snYbtvlRDn7aWRK6i8-WrMkVlKXeM9cFaBhn0VQWAFsInKB2G2L_kMJyKD9iVEitAttdajfpcK6UuCUym6bqOa/s1600/guernica.jpg"><img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhA0zwsxX93Tz3j7mFzCwmZh0bCCZ_xfJ9Am93aTC-DZw3V9E130CjPZ2snYbtvlRDn7aWRK6i8-WrMkVlKXeM9cFaBhn0VQWAFsInKB2G2L_kMJyKD9iVEitAttdajfpcK6UuCUym6bqOa/s400/guernica.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5468246020815742386" style="display: block; margin-top: 0px; margin-right: auto; margin-bottom: 10px; margin-left: auto; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 232px; " /></a></div><div style="text-align: justify;"> Guernica</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;"><br /></div><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMY3XpsLna1YbPmDuTEvXdobQOb8jicZfX265dIAYycu3VDxlCLDH0qjooaCDBXL01wV5gISqMVW30ZJtcmqx_DRH323rV9Ywo8VFo1bDYlSXQa3U48DGnGcYfbQaH4L47SzAKHqCkzb2t/s1600/dali.jpg"><img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMY3XpsLna1YbPmDuTEvXdobQOb8jicZfX265dIAYycu3VDxlCLDH0qjooaCDBXL01wV5gISqMVW30ZJtcmqx_DRH323rV9Ywo8VFo1bDYlSXQa3U48DGnGcYfbQaH4L47SzAKHqCkzb2t/s400/dali.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5468246316860883986" style="display: block; margin-top: 0px; margin-right: auto; margin-bottom: 10px; margin-left: auto; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 285px; " /></a><div style="text-align: justify;"> Dali</div><div style="text-align: justify;"><a href="http://www.museothyssen.org/thyssen/home">Tyssen Bornemisza Müzesi:</a></div><div style="text-align: justify;">Prado müzesine çok yakın bir müzeymiş. Goya, Van Gogh, El Graco, Titian yaklaşık 800 eserden söz ediliyor.</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;"><b>BARSELONA:</b></div><div style="text-align: justify;"><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnUeb9clnpVENPnb9-HgyAI0kspNh6Qc7N37jw40c-b-Tbps1AgpJcIhyphenhyphenDGA4CdXVGCZKNvZeVWMKUlGCBZ1yW2Xlkv0ZeuWvMQgnNp3FdB7l8r-cG0x3U8H3fAMXCxrnTeytFAlHm4C2v/s1600-h/barcelona+sok..jpg" style="text-decoration: none;"><img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnUeb9clnpVENPnb9-HgyAI0kspNh6Qc7N37jw40c-b-Tbps1AgpJcIhyphenhyphenDGA4CdXVGCZKNvZeVWMKUlGCBZ1yW2Xlkv0ZeuWvMQgnNp3FdB7l8r-cG0x3U8H3fAMXCxrnTeytFAlHm4C2v/s320/barcelona+sok..jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5439266408663602018" style="text-decoration: underline;text-align: justify; display: block; margin-top: 0px; margin-right: auto; margin-bottom: 10px; margin-left: auto; cursor: pointer; width: 306px; height: 320px; " /></a></div><div style="text-align: justify;"> Barcelona sokakları.</div><div style="text-align: justify;"> Murat Belge kenti tam bir "plastik sanatlar kenti" olarak tanımlıyor. Diyor ki, sadece kenti dolduran olağanüstü binalar, heykeller, zengin resim müzelerinden ötürü değil. Resim sanki günlük hayatın dokusuna işlemiş, girdiğiniz en köhne restorant da bile bunu görmeniz mümkün. </div><div style="text-align: justify;">Barcelona'yı gezerken Picasso'nun ve Miro'nun izlerine her yerde rastladığınızı her iki ressamın da müzesinin olduğunu anlatıyor. Ama sanırım Barcelona aslında Miro'nun memleketi olduğundan onun kokusunun Barcelona'ya Picasso'dan daha fazla sinmiş olması olası. Dadaizmle ilgili az çok bilginiz varsa Miro'nun Paris ziyareti sırasında Dada'nın etkisinde kaldığını duymuş olma ihtimaliniz de var. Bu bağlamda Miro'nun eserlerini birebir inceleme keyfi bile Barcelona'yı ziyarete değer:) Elbette Sürrealizmden hoşlanıyorsanız:)) </div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">Picasso ve Miro Belge'nin dediği gibi kentin dokusuna sinmiştir mutlaka ama zannederim kentin dokusunu asıl belirleyen Gaudi'dir. Barcelona diye nerede arama yaptırırsanız yaptırın Gaudi ismine muhakkak rastlarsınız. Bu müthiş adam kim ne derse desin tüm dünyaya Gaudi'nin Barcelona'sı dedirtmiştir:) Belge'nin de belirttiği gibi doğayla mimariyi yaklaştıran bu adamın eserlerinin fotoğraflarına bakmak yetmez aslını görmek gerekir. Umarım evren yakın bir zamanda bana ve İspanya'yı görmek isteyenlere bu fırsatı tanır:)</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;"><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEio_7KqhabbzBkYr8IzemHoRLcQJyCHTo_k-NSCyDdDqUA3CqS2MJimfsnz6Qkpuj-ee3AeRaVF8osEITzkgXH_Oq4L3sFuIyk_U2u5MrgzqO_j_JwkNaofJspLghcJ8DyQh7fEybMUwnaO/s1600/gaudi.jpg"><img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEio_7KqhabbzBkYr8IzemHoRLcQJyCHTo_k-NSCyDdDqUA3CqS2MJimfsnz6Qkpuj-ee3AeRaVF8osEITzkgXH_Oq4L3sFuIyk_U2u5MrgzqO_j_JwkNaofJspLghcJ8DyQh7fEybMUwnaO/s400/gaudi.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5468243980092947010" style="display: block; margin-top: 0px; margin-right: auto; margin-bottom: 10px; margin-left: auto; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 312px; " /></a></div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;"><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvEUncMgFi4uf_VUiz_IzeuAKEydheznvf0p7mRha1KdlQtnobFYra_oZ7pmk-UFAA9vlWDEHPa2Yu5kR1udX2_Awx_SUyN5zZ5-gQZ8ZF0dMFbMKz5A3kB-vBS43-EbwwJ95LkZoLcOrD/s1600/miro.jpg"><img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvEUncMgFi4uf_VUiz_IzeuAKEydheznvf0p7mRha1KdlQtnobFYra_oZ7pmk-UFAA9vlWDEHPa2Yu5kR1udX2_Awx_SUyN5zZ5-gQZ8ZF0dMFbMKz5A3kB-vBS43-EbwwJ95LkZoLcOrD/s400/miro.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5468242839536791970" style="float: left; margin-top: 0px; margin-right: 10px; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; cursor: pointer; width: 112px; height: 140px; " /></a><br /></div><div style="text-align: justify;">Miro</div></div></div>anneyazarhttp://www.blogger.com/profile/01737139777035277041noreply@blogger.com13